20 Ağustos tarihinde Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu’ndan meydana gelen feci kazanın acısı hala yüreğimizde. Bir aracın şarampole devrildiği kazaya müdahaleye gelen park halindeki ambulans ve itfaiye aracı ile bölgede bulunan İhlas Haber Ajansı (İHA) personellerine yolcu otobüsünün çarpması sonucu 16 kişinin hayatını kaybetmişti.
Bu kazada İHA haber ajansının iki muhabiri meslektaşlarımız da hayatını kaybetti. 4 sağlık çalışanı ve 3 itfaiye erleri şehit sayılırken 2 gazeteci arkadaşımız şehit sayılmadılar.
Bugün tam 18 gün oldu. Kimse sesini dahi çıkarmadı. Narkoz haber ajansı sahibi Mezine Sırakaya’nın koyduğu bir bayrak var sadece mezarı başında.
İstenilse yapılabilecek bir şeydi. Fakat kimse sesini dahi çıkarmadı. Kamu görevlileri şehit sayılırken özel sektörde görevinin başında dahi olsa şehit sayılmıyor. Onlar sivil olmalarına rağmen bir canı kurtarmak için, durmuşlardı orada. Bizim görevimiz değil dememişlerdi. Haber yapmayı bir kenara bırakıp, bir canı ambulansa taşırken, diğer görevlilerle birlikte canlarını kaybettiler.
Ben bu mesleğe girdiğimde o kadar mükemmel insanlar tanıdım ki… Karıncaya bile zarar vermekten korkan insanlar o kadar hassas o kadar naifti. Tanıdığım o naïf insanlardan ikisini kaybettim. Bu mesleğin en değerli insanlarıydılar.
Peki neden şehit sayılmadılar?
Gencecik iki insan kaza yapan bir araca yardım ederken ölüyorlar. Sağlıkçı ve itfaiyeci şehit sayılırken neden onlar şehit sayılmadılar?
Soruyorum size…