Türk Dil Kurumuna göre ‘’Kader’’ önceden ve değişmeyecek bir biçimde belirlenmiş olay akışıdır.

Değiştirilemez, öngörülemez ve önlenemez.

Sokakta bir yabancıyla karşılaşıp aşık olma ihtimaliniz kaderdir.

Kaldırımda bulduğunuz bilete milyonlar vurma ihtimali kaderdir.

Fakat dere yatağına yüksek binalar dikip, siteler kurmak kader değildir.

Enkaz altındaki insanlara en erken 2 gün sonra ulaşmak kader değildir.

Çadır satmak kader değildir.

Arama kurtarma ekipmanları ve ekipleri mevcut iken yetkililerden izin beklemek kader değildir.

Tüm Türkiye’nin birlik ve beraberliğini gördüğümüz, dünya çapında olağanüstü bir hal haline gelen bu zor süreçte maalesef yetkililer sınıfta kaldı. Felaketin meydana geldiği 11 ilde yükselen tek ses ‘’sesim geliyor mu?’’ değil, ‘’İnsanlar soğuktan ölüyor’’ oldu.

Deprem kader olabilir ama denetlenmeyen binalar, imar affı verilen çürük yapılar, yandaş müteahhitlerle yapılan anlaşmalar, koordinasyonsuzluk kader değil, ihmaldir.

Yaşanan bu zorlu sürecin altından el birliğiyle kalkacağız. Fakat biraz özveri görmekte istiyor insan.