Nereden başlasak, nasıl anlatsak bilemiyorum.

Geçen senenin ısıran, gol atan, baskı yapan, galibiyet alan takımı gitmiş yerine bireysel becerilere dayalı bir takım gelmiş.

Sezon başında 10 yardımcım ile gelirim diye ısrar eden Erol Bulut, tüm isteklerini kabul ettirerek takımın başına geçti.

Hafızam beni yanıltmıyorsa oynadığımız tüm hazırlık maçlarında bir galibiyet bile alamadan döndük.

Peki dedik olabilir, adı üstünde hazırlık maçı. Ama Transfer konusunda baya ümitliydim kendi adıma.

Öyle ya 10 yardımcının içinde scoutlar vardır ve bize doğru transferler yaparlar.

Safmışım, yanılmışım. Küme düşen Ankaragücün’den ve Denizli’den toplamda 4 oyuncu aldık. Forvet  ve stoper eksiği çok barizken transfer yapamadık. Orta sahada bütün yükü Recep Niyaz ve Jefferson’a bıraktık. Defansta Djilobodji harici iş yapacak oyuncu sayısı neredeyse “sıfır”.

Gelelim işin taktik kısmına…

Fenerbahçe’de bıraktığı yerden devam ediyor Erol hoca. Bireysel beceri ile gol atılacaksa atılacak. Olmadı duran toptan. 3 haftadır akan oyundan gol yapamadık. Geçen hafta biraz umutlanmıştık Beşiktaş karşısında ama dedim ya saman aleviymiş.

Evet Maxim sakat evet Kana Bıyık belirsiz. Tamam da iki oyuncuya mı bağlı bizim oyun anlayışımız?

Malatyaspor çok akıllı bir oyunla 3 puanı alıp cebine koydu. Şimdi diye bilirsiniz ki iki topumuz direkten döndü. Evet döndü birinde Sagal ceza sahası dışından vurdu, diğeri duran toptan Djilobodji’nin kafasından geldi. Yani bir taktik sonucu değil bireysel çabalarla oluştu pozisyonlar. Malatya’nın gollerine bakalım o zaman. Rayan Abit 45 metre top attı, Adem Büyük defansı ve kaleciyi uyutarak golü yaptı. Diğerinde ise Tetteh yine çalışılmış bir pozisyonda defansı pikniğe yollayıp Günay’ı avladı.

Hele ikinci yarıdaki oyun 3 lig kalitesindeydi bizim için. Şimdi Erol hoca transfer isteyecek, yönetim de buna evet diyecek. Aha da buraya yazıyorum.

Bence yönetim yol yakınken en büyük transferini yapıp hoca değiştirmelidir.

Hatırlayın geçen sene o şaşalı kadro, o futbol lobisi, Emresi, Ali Koç’u, basını, medyası , Mesut Özil’i olan kadroya oynattığı futbolu.

Bakın hocanın bir futbol aklı yok maalesef. Bunu her takımında görüyoruz.

Alanya da başkan Çavuşoğlu’nun- ki kendisi mevcut başkanlar içinde futbol oynamış tek başkandır- scoutluğu ve taktikleri ile Erol hoca oldu kanaatimce.

Bir de bizim takıma bakın yönetici anlamında, içinde yanılmıyorsam bir tek Fikret Kileci var geçmişte futbolla ilgilenen. Yani demem o ki hocaya burada yanlış yapıyorsun diyebilecek bilgiye sahip yönetici sayımız çok ama çok kısıtlı. Böyle olunca hoca ne derse inanmak zorunda kalıyorlar maalesef…

Şimdi sevgili yönetimimize bir teklifim var.

Bu şehirde futboldan anlayan hem de hakkı ile anlayan bir antrenör ve teknik direktör kadrosu var.

Çağırın Tüfad başkanını deyin ki; “arkadaş hepimiz bu memleketliyiz  scoutluk dahil bir sürü konuda bize destek verin.” İnanın öyle milyon dolar falan vermenize de gerek yok. Hemen hepsi çok cüzi bir paraya bu işi seve seve yapar. Hatta çoğu para bile istemez…

Ne demiş atalarımız “ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar”…

Gel gelelim, bırakın bu hocalardan yardım istemeyi çoğu maçlara bile giremiyor. Sanırım onları görmeye tahammül edemeyen bir güruh var kulüp içinde…

Diğer türlü “ hava da bulut, başarıyı unut”

Ben az söylüyorum siz çok anlayın.