Bu gün dünyada insanlığın kanını emen, süper ülkeler ile büyük sermaye denen bazı güçler, dünya ülkelerindeki bütün yoksul insanların kanını emerken, kendilerine alet ettikleri güçlerle kıyım yapmaya devem ediyorlar. Geçmişten bu yana, özellikle dindar geçinen ülkeler üzerinde oynadıkları oyunlar ile bu ülkelerin yer altı yer üstü bütün kaynaklarını da kendi ülkelerine aktarmak için, Ortadoğu’yu kan gölüne çevirmeye devam ediyorlar.
Burada en önemlisi ise bu ülkelerle ticari insanı ilişkiler içinde bulunan bazı ülkeleri saf dışı bırakarak güçlenmeleri ve ekonomilerinin çökertilmesi için yapılan hesaplar. Bunların başını çeken, ABD, AB, ve Rusya. Bu gün Ortadoğu’daki akan kanların tek sorumlusu ise, bu güçlere piyon olan kendini güçlü göstermek için ülkesini tehlikeye atanlardır.
Bakın geçmişte Irak, Kuveyt, Libya, Mısır, Sudan ve şu an Suriye… Aslında bazı güçlerin, burada kendi egemenliklerini sürdürmek amacı ile, oluşturdukları güçleri kullanarak, o ülkelerde iç isyanlar çıkararak, sözde barış adı altında müdahaleler. Halbuki, o ülkelerin çöküşünü hazırlamak için yapılan plana ortak olanlar, kendi sonlarını hazırladıklarının farkında değiller.
Tıpkı, şu an ülkemizde yaşananlar gibi. Bazı ayrılıkçı güçlere destekler verip, ülkeyi parçalamak isteyenlerin tek hedefi, Ortadoğu’nun ticaret merkezi olan Türkiye’yi bütün komşuları ile sorunlu hale getirip, yalnız bırakmaktı. Hatta şu an aynı duruma düşen ülkemiz üzerindeki oyunlara dahil olanların ülke içinde isyan provaları yapmaları da bunun bir parçasıydı.
Yıllardan beri bazı güçlerle işbirliği içinde olanların, kendi yarattıkları vampirlerin bu sefer kendilerine saldırmaya başladığının farkında olmaya başlamaları ile, ülke halkının artık durun diyerek meydanlara inmesi de bir uyarıdır.
Gelinen nokta ve yapılması gerekeni, ülkeyi yönetenler ya aklı başında, sorumluluklarını hatırlayıp yerine getirirler, yada bu halk geçmişteki gibi, eline sopasını bıçağını tüfeğini kazmasını keserini alıp meydana inerse, işte o zaman sermayenin, ve şu an ülkenin sonunu hazırlamak isteyenlerin ,kendilerini dünyanın kanını sömüren vampirlerin arasında bulurlar. Geçmişte kurtuluş savaşında yaşananlar gibi.