Akliselim insanların korktuğu ve hiç istemedikleri şey; hani bize küçükken günah işlemekten korkutmak için ninelerimizin, ‘’Sırat Köprüsü’’ kıldan ince kılıçtan keskin, onun üstünden cennete geçilir. Düşmeden geçmek için şunu şunları yapmayın. Yoksa aşağıda fokur fokur kaynayan cehenneme düşersiniz, denirdi.
Şimdi dünya tam bu çizgi üzerinde…
***
Dünyamız yıllar yıllar önce büyük yıkımlara sebep olan, binlerce canın hiç yere heba olduğu; üç beş delinin yarattığı iki DÜNYA SAVAŞI yaşadı.
Birinci ve ikinci Dünya Savaşları…
Dünya bilim insanlarının neticesinden korktukları, dünyayı da yavaş yavaş etkilemeye başlayan iklim sapmalarının temelleri bu savaşlar sonrası atıldı ve günümüzde de etkilerini görmeye başladık.
Günümüz Dünya Savaşları, bundan önceki savaşlara hiç benzemeyecek… O savaşlar da olduğu gibi cepheler oluşmayacak. Askerler süngüyle, kahramanca göğüs göğse savaşmayacak. Ülkelerini, ülke topraklarını koruma durumunda olmayacak.
Çünkü:
Günümüz savaşlarının ana felsefesi kalleşlik olacak. Hiçbir taraf hasmını tanımayacak. Bu gün olduğu gibi terörist ki; milleti milliyeti belli olmayan güruhlar halince haince, kalleşçe vurup kaçacaklar.
Ayrıca, yine akliselim insanların, dünyanın sonunu getireceğinden korktukları KİMYASAL SİLAHLARIN bir ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞINDA kullanılması. İnsanların kimyasalların etkisiyle acı çekerek helak olmaları.
Böyle bir savaş belki de dünyanın sonunu getirecek, beklide dün yaşam olduğu sanılan kimi gezegenler gibi yaşanması imkânsız bir toprak ve kaya yığını haline gelecek.
***
Bizde olduğu için dünya devletlerince pek önemsenmeyen ANKARA KATLİAMININ akabinde Paris katliamının olması ülkeleri korkulan ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞININ eşiğine getirdi.
Ve şimdilerde bu savaşın provaları yapılıyor.
Bu gün dünyanın mukadderatı birkaç serdengeçtinin iki dudağının arasında. Yanan ateşi bir şekilde körüklemelerine kaldı…
Ama her şeye rağmen bu birkaç serdengeçtinin karşılarına dikilecek akil insanlar olacaktır, çıkacaktır.
***
Paris katliamından sonra Avrupa devletlerinin bu bir savaş hali diyerek ayaklanması, Rusya’nın Akdeniz’e ulaşma sevdası ve uyarıları dikkate almaması… Terörünün ta Afrika ya kadar ulaşması… İnsanların durup dururken aşırı derecede milliyetçi olmaları… Genlerindeki kalleşliğin, soysuzluğun açığa çıkması…
Bütün bunlar dünyanın kılıçtan keskin kıldan ince bir çizgi üzerinde; korkulan ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI’NIN eşiğine adım atmak üzere olduğunun göstergesi…