Yanılmıyorsam 80’lı yıllarda eğitim hayatımıza girdi dershaneler…
Sınavlara hazırlanırken, eksiklerimizi gidermek, sınav tecrübesi edinmek için tercih ediyorduk bu eğitim kurumlarını.
Yıllar geçtikçe önemleri arttı. Okulların önüne geçti.
17-25 Aralık’a kadar da eğitimin olmazsa olmazıydı dershaneler…
**
Sonra birden okullardaki bütün sorunlar çözülmüş gibi “dershaneleri kapatıyoruz” dediler.
Dershanelere, ”Ya okul olun, ya kapatın” dediler.
Kimisi temel lise oldu…
Hani şu sadece öğretimin yer aldığı, eğitimin yanından bile geçmeyen temel liseler.
Bahçesi, spor alanı, sosyal faaliyetleri olmayan apartman bozması okullar…
Beden eğitimi, resim, müzik derslerinin kağıt üzerinde var olduğu, teneffüslerin sigara molalarına dönüştüğü adı temel olan, ama eğitime temel olamayan okullar…
Temel olamayanlar “Etüt Merkezi” oldu.
Dershaneden ne farkı vardı?
Bir veli olarak ben ayırt edemedim.
**
Şimdi “Etüt Merkezleri” de kapanıyor.
Yeni ismimiz “Özel Eğitim Kursları”
Ama dershane ve etüt merkezlerinden bir farkı var. Bu kurslarda sadece bir ders verilebilecek.
Yani matematik, fen, Türkçe, derslerinden birisini sunabilecek kurslar.
İnsanımızın pratik zekası meşhurdur.
Eğitim kurumları, şimdi yan yana dükkanlar kiralayarak, her dükkanda bir dersi vermeye hazırlanıyor.
Birkaç farklı kapısı olan binanın, her kapısı için ayrı bir kurs kaydı yaptırılıyor.
Yani eğitim kursları, (üçkağıt kelimesini kullanmak istemiyorum) uyanıklıkla hayatlarını sürdürmeye çalışıyor.
**
Dershaneler neden etüt merkezi, temel lise oldu?
Şimdi etüt merkezleri neden kursa dönüşüyor?
Bilen yok…
Öğrenciler, veliler, endişe ile takip ediyor, büyüklerin eğitim oyununu…
Gerçi eğitim yanlış bir sözcük oldu Milli Eğitim için.
Eğitim kaldı mı okullarda?
Artık, beden eğitimi, müzik, resim gibi sosyal derslerin saatlerinde test çözüyor çocuklar.
İşçinin çalışma saatleri her zaman tartışma konusudur. “Bir işçi haftada 45 saatten fazla çalışamaz” der iş kanunları…
12. sınıfa giden sınava hazırlanan öğrenciler sabah saat 08:00’de okula gidip, 22:00’ye kadar ders çalışıyorlar. Haberiniz var mı sayın eğitimin yetkilileri?
Hayatlarının akışını belirleyecek sınav için eşekler gibi ders çalışıyor, genç beyinler…
Çünkü sistem buna yöneltiyor onları. Tek gayeleri o sınavı kazanmak.
Sonrası?
Sonrasını onlar da bilmiyorlar…
**
Gençler asosyal, veliler sıkıntılı…
Beyler ise kafalarına göre sistemle oynamaya devam ediyorlar;
Etüt olsun, yok değiştirelim özel kurs olsun…
Hazır bu kadar isimlere takmışken,
“Milli Eğitim Bakanlığı” adına da bir el atın da en azından dalga geçiliyor hissinden kurtulalım…