Devleti hedef almak serbest, hükümete karşı tavır alıp hakkında konuşmak, eleştirmek en büyük suçtur. Burada özellikle sivil toplum örgütleri işçi, memur, emekli, basın, askerler daha fazla suçlulardır. Sivil toplum örgütleri gidişatın yanlış olduğunu her konuda yapılanlara çeki düzen verilmesini ve cari açığın gittikçe arttığını, hükümet politikasının yanlış uygulandığını, çalışmadan, ekonomiye, sosyal yaşantıdan, eğitime sağlık ile çalışma barışındaki, dengesizliklerin giderilmesi konusunda, işçi haklarının kısıtlamaya gidildiği dile getiriyor. Şu an uygulamaya koymak için can attıkları, kıdem tazminatı çalışmaları ile çalışan kesimi Afrika’daki kölelere çevirmek istemeleri ile tam bir sultanlık devrine imza koymaya kalkanlara yanlışlıkları anlatmak isteyenlerin bertaraf edilmek istendiğini sivil toplum örgütleri dile getiriyor. Baskı politikası ile susturulmak istenmesi ile çalışan işçilerinde işverenin vicdanına bırakılarak verdiğini al nasıl çalıştırırsa çalış, bak kapı önünde binlerce işçi sıra bekliyor. Ama işveren çalıştıracak işçi bulamıyoruz diyor ne hikmetse anlayamadım gitti.

Emekliye gelince; maaşlarına zam ve geçmiş haklarının ödenmesini istemeleri, hükümet bizi kandırdı. Oylarımızı aldı daha güzel bir yaşantı sözü verdi. Meğerse emekli oldun, kurtuldun hükümetin verdiğine kanaat et, yaşamaya bak. Bu ülkede emekli demek yaşayan ölü demekten farksızdır, ne yapacaksın parayı pulu mantığıyla düşünenlerin, emekliye bakış açısı bundan ibarettir.

Esnafa gelince, meyveli bir ağaç gibi yetiştir meyvelerini ver yesinler sen ne yapacaksın yemeyi içmeyi, kurumlar ile devlete çalışmaya bak mantığı ile görülen esnaf,sakın yanlış anlamayın. Esnaf denince emeği ile çalışan, devletten hiçbir destek görmeyip kazandığını kurumlar ile kiralara ulaştıramayan kesimler.

Zaten küçük çiftçi ile kendi toprağını ekip biçen köylüyü söylemeye gerek yok. Beş on dönüm arazisinde ekse biçse ne olur? Toprak ağalarının canı sağ olsun onlar devletin göz bebekleri, desteklemeleri alır, yer yan gelir yatarlar.

Asker dersen şu an ne olduğu belirsiz eskiden emir eri vardı. Tıpkı şu an ona döndü karar veremez, konuşamaz esas duruşunu bozamaz. Yoksa Silivri ile Hasdal sizleri bekliyor. Yani asker dağda şehit olmak için var. Başka konular hakkında bir açıklama yapamaz verilen talimatlar dışında da ülkeyi savunmaya cesaretleri kalmadı.

Gelelim geriye kalan vatandaş kitlesine, bunlar ne işe yarar? Ver yiyim ört yatım elleme canım çıksın. Bunlar devletin sırtında kambur ile hükümete sırtını dayamış,  menfaat bekleyen ihaleciler. Daha doğrusu devletin milletin kanını somuran keneler, bunlar iktidar kim olursa olsun orada yer alıp her yola ayak uyduranlar.

 İşte ülkenin içinde bulunduğu durum ve eksiklikleri dile getiren haklı vatandaşın mağduriyetini dile getirip, özellikle yerelden evrensele kadar uzanan, kalemi ülkesi vatandaşının geleceği için yazan, vatandaşın basını, işte bunlar neden vatandaşın haklarını arayıp yazıyorlar? Niçin hükümet ile hükümete bağlı kendi yandaşlarını övmüyorlar da, vatandaşın kafasını karıştırıyorlar? İşte asıl suçlu onlar, bakın esas basın dediklerine hükümet ne güzel uçaklarla gezilere götürüp görmedikleri yerleri görüyorlar. Uçaklarda yapılan basın açıklamaları ile yağlı ballı haberler yapıyorlar da, sizlere ne oluyor? İşte ya böyle haberler yapacaksınız yoksa ensenize inen bir gürzle kendinizi cezaevlerinin zindanlarında, hücrelerde bulursunuz. Hükümetin istediği şekilde hareket edenler ile haklarını aramak için, bir avuçta olsa meydana inenlerin başlarına gelenleri kısa ve öz vurguladım. Ancak, kendi hakkına sahip çıkmak istemeyene de bir sözüm yok.