Geçmiş bayramlarda ,bayrama on beş gün kala işlerde bir canlanma olur. Özellikle esnaf kesiminde çalışmalar başlar. Bu günleri dört gözle beklerken, insanları bir heyecan sarardı. Özellikle çocuklar ve yaşlılar için giyim kuşam ve Ramazan kakesi ile kurabiyeler yapılır. Antep tabiri her evde zerde,sütlü gibi tatlılar pişirilirdi. Şimdi her şey ısmarlama oldu zahmetsiz  emeksiz.

Tıpkı şu an bazı çevrede sade İftar yemekleri verilirken, bazı çevrelerde şatafatlı gösterişli İftar yemekleri ve şatafatlı sözler ile İftar yemeğine bile siyaset karıştırdılar. Eski Ramazanlar ve eski bayramlar ile eski esnaflıktan eser kalmadığı gibi, gündüz oruç tutanda tutmayanda bir gözükürdü. Çünkü oruç tutmayanlar gizli olarak yerlerdi. Onun için insanlarda bir saygı vardı. Belki çok insan hatırlamaz. Ben terzilik ettiğim yıllarda Gaziler  caddesinde manifatura, tuhafiye ve mağazacılık yapan, Yahudiler vardı. Onların  bile ramazanda  yemek yediğine rastlamadık.

Şimdi çevreme bir bakıyorum o duyarlı insanlar ramazan ve bayramlardan eser göremezken, bayrama yakın çalışan para kazanan esnaftan da eser yok. Merkezde olsun kırsal kesimlerdeki esnaflarda olsun, hangisiyle konuşsan dertli. Ancak tek halinden memnun olansa halkın sırtından geçinen kurumlar ve kira yediler.

 İşte ülkenin ve ramazan ile bayramın gerçekleri. Fitre zekat ve yardım dağıtan bazı kesimler ile bunlara muhtaç olan insanlar, bazısının omuzun da çuval bazısının omuzun da koli ile giderken yardım aldığı belli oluyor. Hâlbuki eskiden yardımın kime yapıldığı bile belli olmazdı. Ancak şu an için, yazacak çok şey var bir Antepli olarak; ama yazacağından kendisine pay çıkaracak insanlar olmadığı için bayrama doğru bir tek sevinen kesimler , çocuklar geleceğimiz olan çocuklar sakın onlarında geleceğini karartmayın. Şatafatlı gösterişli yapay tutumlarınızla.