Yerel basın üzerinde de baskı oluşturmak için oynan oyun ve yandaş basın yaratmak için kolları sıvayan iktidar olduğu müddetçe, Yerel, Basın ne yapsın? Ceza evi önünde emekli bir Astsubayla yaptığımız konuşma neredeyse tartışmaya dönüştü.

Emekli astsubay  bu gün basının gerçek görevini yaptığına inanmıyorum. “1980 öncesi ve 1983 sonrası basın ile 2002 öncesine kadar olan basını getir ellerinden öpeyim. Ancak şu an basın deyince, el pençe duran iktidardan nemalanan basın göze çarpıyor.” Sözleri üzerine, yerel basını ayırmasını söyleyince, bazı örnekler verdi.

 “Bu ilin insanı kalmamış, başka bir ilden, bu ilde bazı işletmeleri alan, şirketin, yöneticiliğini yaptığını söyleyip, eğer bu ilde basın olsa, bunları araştırıp, bu ilde ihale alan başka ilin şirketlerini çarşaf çarşaf, haber yaparlardı” dedi. Sözleri kafama takıldı. Bir yandan da haksız değildi.  

Ben kendi ilimin yerel basının savununca, adam benden daha iyi biliyor. Bu ilde kimlerin ve hangi basının iktidarın nemalanmış olduğunu, daha ileri gitmeden orada bulunan bazı görevli arkadaşların ikazlarıyla tartışmayı kestik.

 Ancak kafama takılansa; bu ilde de, basının içindeki çürük elmaların olduğunu, anlamış olmamdan öte, halkın yanında yer alan, çok vasıflı arkadaşım olduğuna inanıyorum. Belki,  çalıştıkları basın kuruluşu veya patronları, ne isterse onu yapıyor olabilirler. Ancak, köşe yazarları ile demokrat gazete sahipleri şu anki baskıdan dolayı fazla bir şey yapmak istemeyebilirler. Önümüzde yapılacak seçimlerde halka gerçekleri yansıtmakta görevleri olduğunu unutmamalılar.

Aslında şu an iktidarın, Yerel basını susturmak için, yerel gazetelere verilen ilanları kesmesi ve yandaş gazetelere vermeye başlamaları ile amaçlarının kendilerine destek vermeyen gazetelerin kapanması için aldıkları kararlar ve seçim öncesi muhalefet yapan gazeteleri bitirmek istemeleri ve Muhalefet Partileri  bu gazetelere destek vermezlerse, seçim çalışmaları ile halka nasıl yansıtacaklarını merak ediyorum.

Halbuki, bakın şimdiden musluklar kurumasın diyen iktidar, aday tespitlerinde yaptığı çalışmalarla eskilerle yola devam kararı alır gibi baskıyla aday oluşturuyor.Bunun biride Güzelbey,nasıl ki  Celal Doğan’ı fazla su parası götürdüyse, Güzelbey’i de suya yaptığı aşırı zam ile  mahkeme kararına rağmen, aldığı fazla paraları geri ödemediği, için AKP’nin bu ilde belediyeyi kaybetmesi gerekir.

 Buda basının halka vereceği bilgiden kaynaklanır.  Bakın yasa ne diyor. Üç yıl halktan alınan % 25’lik fazla tahsilat mahkeme kararı tarihine kadar tutarı ne olursa olsun, faizleri ile beraber vatandaşa ödenmesi gerekir. Ancak yeniden meclis kararı ile yapılan %24’lük fark meclisin aldığı karardan sonra geçerlidir. Peki, Güzelbey bu karara sadık kaldı mı? İşte bunun cevabını ve hesabını bu halkın sorması gerekiyor bunları da gündeme getirmek basının görevidir.