Sanırsınız ki, köşeyi döner dönmez bir ayının saldırısına uğrayacak.

Ya da elektrik direğinde, üzerine atlamak için tırmanmış leopara karşı önlemini alıyor.

Beline tabancasını takmadan sokağa çıkamamanın başka nasıl bir ruh hali olabilir?

**

Doğru; şehirler artık vahşi doğadan daha tehlikeli.

Çevremizde bu kadar olay yaşanırken, silahlanmadan kendini koruma imkanın var mı..?

İşte bu düşünce ile her geçen gün silahlananların sayısı artıyor.

Devlet kendi eliyle ruhsatlandırıp, gönderiyor insanların arasına.

Çevresindeki silahlılardan korunmak için silahlanıyor insanlar…

Ben öleceğime, o ölsün...

**

Lafa geldiğinde çağdaş, modern ve hukuk kurallarının uygulandığı bir ülkeyiz değil mi?

Peki neden beline silah takma ihtiyacı duyuyor insanlar?

İnsanlar neden kendini güvende hissedemiyor?

Devlet eliyle, “ruhsatını al beline silahını tak” demenin mantığı ne?

Ne için?

Yukarıda söylediğim gibi vahşi bir saldırıya karşı kendini korumak için mi?

Yoksa kıyafetinin bir aksesuarı olarak mı?

Yoksa egosunu tatmin için mi?

**

Gerekli eğitimi veremediğimiz insanımızın bir de eline silahı verince…

Düğünde keyfe geliyor, ateşliyor silahını;

Eylemlerde gaza geliyor ateşliyor…

Kavgada sinirler gerilince atıyor elini beline.

Ve her yıl onlarca kişi serseri kurşunlarla can veriyor…

**

Devletimiz taşıma iznini verirken, raporlar tamamsa üzerinde pek de durmuyor.

Korunmak için başvurana, “Doğru, devlet seni koruyamaz” mantığıyla imzalanıyor ruhsatlar…

Keyfe silah taşımak isteyenlere ise, “ Al keyiflendikçe sık, sinirlendikçe sık” diye verilmiyorsa, neden sorgulanmıyor silah taşıma talebi?

**

Şu tezata bakalım mesela;

Aracınıza güvenlik birimleri gibi siren, ışık vb. takamazsınız. Yasaktır…

Ama bir güvenlik görevlisi gibi ruhsat alıp, belinizde silahla dolaşabilirsiniz sokaklarda.

Aracınız her yıl muayeneye girerken, siz ruhsatı cebinize koydunuz mu 5 yıl rahatsınız.

Bugün ruhsal durumu müsait olanın 5 yıl boyunca bozulmayacağını taahhüt eder gibi 5 yıllık verilir silah ruhsatları…

Ve biz bugün evinde televizyon seyrederken kurban olan Sevgi’ye ağlarız.

Dün düğün magandasının adını unuttuğumuz kurbanına ağladığımız gibi…

**

Şimdi suçlu sadece o silahı ateşleyen midir?

Cinayetlerde silahı eline tutuşturan azmettirici olarak suçlanırken,

Devlet neresindedir, serseri kurşun cinayetlerinin..?