Protokol tribünü ile ilgili ısrarlı yazılarımızın sonucunda Emniyet Müdürlüğü dönüş yaptı.

Protokol tribününde yaşanan güvenlik sıkıntısı nedeniyle,  Emniyet Müdürlüğü’ne çağrıda bulunmuştuk.

Ancak Emniyet Müdürlüğü, protokol tribününün sadece güvenliğinden sorumluymuş.

Bu tribüne kimlerin alınacağına Gençlik Spor İl Müdürlüğü ve Valilik karar veriyormuş.

**

Aslına bakarsanız, son derece garip bir durum.

Bu tribüne kimin gireceğine başkaları karar veriyor, ondan sonra da Emniyet Müdürlüğü’nden “Buranın güvenliğinden sen sorumlusun.” deniyor.

Bu durumda emniyet güçlerine Allah yardım etsin demekten başka ne diyebiliriz.

**

İki hafta önce Beşiktaş protokol tribününde yaşanları hatırlayın.

Kulübün yöneticisinin korumaları, protokolden normal tribünlere geçip taraftar dövdüler.

Bu yönetici milletvekili midir, vali midir, başkan mıdır?

Korumaları protokol tribünde olacak kadar korunma ihtiyacı mı duymaktadır?

Madem protokol tribününün güvenliğini emniyet güçleri sağlıyor, korumanın orada bulunmasının mantığı nedir?

**

Görünen o ki bütün stadlarda aynı sıkıntı yaşanıyor.

Federasyon da bu tribündeki sıkıntıyı görmüyor galiba.

Halbuki gözlemcileri, temsilcileri de bu tribünde oturuyor. Ya onlar da, bir kendini bilmezin tepkisine maruz kalırsa..?

**

Basın tribününe girmekte kullandığınız kart için binbir prosedürü yerine getiriyorsunuz.

Sizden istenen bir dolu evrağı hazırlamak zorundasınız.

Gazeteci olduğunuzu ispatlamak durumundasınız.

Spor yazarının sahaya girmesi, foto muhabirinin tribüne çıkması yasak.

Ama protokolde vali ile birlikte maç seyretmek adamını bulmaya bakıyor.

İşte size Tezatlar Ülkesi Türkiye’den bir tezat örneği daha...