1. Bölüm
Öncelikle Cumartesi günü uğradığı kalleşçe saldırı sonucu şehit olan üç askerimize Allah'tan rahmet, ailelerine yakınlarına ve yüce milletimize sabırlar dileriz.
**
Milletin egemenliğine, milli egemenliğe son otuz senedir yaman bir düşmanın musallat olduğunu görüyoruz.
**
Bu terörizmdir. Nasıl bir zamanlar emperyalizm millî devletlerin kurulmasını engellemeye, dünya hâkimiyetini kurmaya çalışmışsa, günümüzde de terörizm millî hakimiyetin tecelli ettiği demokrasileri yıkmak isteyerek, milli egemenliğin bir numaralı düşmanı halini almıştır.
**
Terörizm görünmeyen, bilhassa masuma acımasız vuran evrensel bir belâdır.
Evrenseldir diyoruz, bugün terörizm belâsından kurtulmuş, onun darbesini yememiş devlet yok gibidir.
**
Terörizmin bir totaliter silâh, bir strateji olduğu aşikârdır.
Bir azınlık dehşet yolu ile, terör yolu ile iradesini milli iradeye kabul ettirmeye çalışmaktadır.
însan haklarına, bilhassa hayat hakkına son derece önem veren demokrasiler, kişileri kurtarmak için teröristin iradesine çok kez boyun eğmektedirler.
**
Yavaş-yavaş terörizme karşı bilinen kamuoyu terörü zecri tedbirlerle önlemek istemekte bu kez de ister istemez hürriyetlere ağır tehditler konmaktadır.
**
Bu suretle teröristin istediği hasıl olmakta insan hakları ve hürriyetleri milli egemenliği temsil eden gerçek demokrasilerce tahdit edilmektedir.
Demokrasiler buna çok dikkat etmelidir.
Milletlerarası işbirliği terörizmi önlemede birinci derecede önemlidir.
Bu ciddi ve samimi olarak yapılmalıdır.
**
Terörizm kelimesi,
Fransız ihtilâli sırasında ve Jakobenlerin terör sultası döneminde doğmuştur.
Terörizm önce siyasal baskı ve sosyal kontrol aleti olarak kullanılan Devlet eylemi ile eşanlamlı idi.
**
Jakobenler kendileri hakkında konuşur ve yazarken teröristi olumlu anlamda kullanmışlardır.
**
Thermidor'dan sonra terörist cani anlamına geldi.
2. Tabirin İngiltere'ye ulaşması gecikmedi.
Burke 1795’te yazdığı meşhur bir yazıda halkın üzerine salıverilmiş «terörist» denilen binlerce cehennem köpeğinden bahsediyordu.
O zaman terör geniş anlamda Fransız İhtilâlinde 1793 Martı ile 1799 Temmuzu arasındaki dönem için kullanılıyordu ve aşağı yukarı «dehşet saltanatı» ile eşanlamlı idi.
**
Terör ile şiddet arasında kesin bir fark vardır.
Şiddet evrensel bir olaydır.
Şiddet kendini doğuran hüsran ve endişe hissinin yarattığı beşeri durumdan ayrılamaz.
Şiddeti haklı göstermek için çok kez incitmek, zarar vermek istediğimiz kişinin yaptığı kötülüklerden ötürü cezalandırılması gerektiği veya bize zarar verebilecekleri veya vermek istedikleri için buna layık oldukları ileri sürülür.
**
Terörü haklı göstermek içinse çok değişik bir mantık gereklidir. Kurbanlar açıkça teröristi tehdit etmezler.
**
Geleneksel moral standartlara göre masumdurlar.
Bundan ötürü teröristler alelade kavramlar ve tecrübeleri terk ederler ve normal olarak kurbanlarından kişiler diye bahsetmezler.
Konuya göre kurbanlar simgeler, hayvanlar veya ahlâksız kişiler olmaktadır.
**
Bir terörist olmak için o kişinin dünya için özel bir tasavvuru, özel bir şuuru olmalıdır. Bunun sonucu olarak terörizm evrensel bir olay (phenomenon) olamaz.
**
Deliller gösteriyor ki terörizm sadece özel zamanlarda ortaya çıkan ve bir halkın bilincindeki özel gelişmelere bağlı tarihi bir olaydır.
**
Bir terörist, zorlayıcı korkutma ile görüşlerini kabul ettirmeye teşebbüs eden her hangi bir kimsedir. Korkulu havadis yayan kimse veya korku yaratan kişiye de terörist denir.
**
Hatta daha sonra terörizm o kadar çok değişik anlamda kullanıldı ki, mutlaka siyasi olmayan her şiddet hareketini kapsayarak hemen-hemen manasız oldu.
- Devamı Yarın