Sağlık çalışanları grevi başladı. Acil ve kronik hastalar dışında hastanelerde hasta kabulü yapılmıyor. Salgının başlarında alkışlanan doktorlar ve sağlık çalışanları, daha sonraki süreçte yalnız bırakıldılar. Özlük hakları, çalışma koşullarının iyileştirilmesi gibi verilen sözler yerine getirilmedi. Grev haklarını kullanmak isteyen sağlık çalışanları çok para istenmekle suçlandı. İstifa edeceklerini söyleyenlere de , “ederseniz edin. Dışarıdan doktor getiririz” denildi.
Bu kadar kolay mı?
Bir sağlık çalışanı, bir doktor çok mu kolay yetişiyor?
Ben hekimlerin tek derdinin para olduğuna inanmıyorum. Bu kadar fedakarlık yaptıktan sonra saygı görmek, emeklerinin karşılığını görmek istiyorlar. Çok insani ve haklı bir talep.
Sosyal ve çalışma koşullarını iyileştirme sözü hep sözde kalan doktorların uyarı grevi haklarını kullanıyorlar. Sağlıkçıların, yasal haklarını desteklemek insanlık görevidir.
Virüs başladıktan sonra canla başla yüzlerce hastaya bakan şiddete maruz kalan, yirmi hastaya bakması gerekirken gece gündüz demeden çalışan doktorlar gerçek bir Türk hekimi olduklarını ortaya koydular.
Atatürk'ün, neden “ beni Türk hekimlerine emanet ediniz” dediğini kanıtlamışlardır. Bu bozukluğa bir son verilmeli çalışma koşullarını ve maaşları bir an önce iyileştirilmelidir.
Taleplerinizi haklı buluyor. Sizleri destekliyorum.