Ve…
Vatan Sağ Olsun!
Zamansız dalından koparılmış fidanı için:
“Vatan sağ olsun” diyen…
Ananın-babanın, denedin-nenenin, bacının gardaşın, eşin-nişanlının…
“Başınız sağ olsun. Mehmet’imiz şehitlik mertebesine erişti, Allah sizlere sağlık versin…”
Diyen Rical’in…
Yaşlı gözlerle o ricalin gözlerinin içine bakarak: “Vatan sağ olsun” derken, ne kadar samimi ve içtenler?
Ve yine o ricalin gözlerinin içine bakarak:
“Senin oğlun, torunun, yiyenin hatta yakınlardan birileri bu vatan uğruna benim fidanım gibi şehit oldu mu?
Bu soruları soran o yanan yüreğin gerçek acısını bilmek mümkün mü?
“Vatan sağ olsun” derken, o ananın-babanın, dedenin-nenenin, bacının-gardaşın, gelinin-kızın fidanlarını, henüz baharındayken dalından koparan ellere ne tür beddualar ettiğini bilmek mümkün mü?
Tabii mümkün değil!
Ateş düştüğü yeri yakar!
Cenabı Allah…
Bu andan itibaren bu ülkede; ben Türküm diyen ve de bu vatan için seve seve canını vererek, vatanı müdafaa hali yaşatmasın…
Gençler şehit olmasın…
Kentlerde ki “şehitlikler” boş kalsın…
Geride bıraktıkları; analar-babalar, dedeler-neneler, bacılar-gardaşlar ve diğerleri onmaz yaralar içinde yanmasın, böyle acılar yaşatmasın…
Karşısındaki ricalin:
“Başımız sağ olsun” demesiyle yıkılmasın…
Bütün şehitlerimize Allah rahmet eylesin, yakınlarına sabırlar versin…
Yaralı Mehmetlerimize de acil şifalar lütfeylesin…