Kürt’ten Cumhurbaşkanı, bakan, milletvekili, bürokrat ve asker kanadında komutan dahi olanlar olmadı mı? Peki, bunları engelleyen oldu mu? Okuyana okuma, ticaret yapana yapmamı dendi. Bu gün ülke genelinde Türk’ten çok Kürt sanayici iş adamı olmadı mı? Hatta Barzani destekli şu an ülkenin her yerinde, Kürtlerin şirketleri var mı, yok mu? İşte ortaya atılan Kürt meselesi değil. ABD’nin bu bölgede yer edinmesi oda Kürtleri bahane ederek, sözde Kürtleri savunuyor.
Halbuki bu gün Kürtleri savunuyor gözükenlerin çoğu Ermeni asıllı. Araştırıp bakıp dedeleri, Rus zulmünden kaçıp Türkiye’ye sığınan Ermeni asıllı insanların torunları, Menemen’de Kubilay’ın kellesini kesen, ermeni asıllı mollalardır. Ülkede Cumhuriyete karşı isyan başlatanlar Ermeni ve Haçlı orduları ile Osmanlı padişahlarının haremlerine soktukları kızlar ve kadınların çoğu Hıristiyan ve Ermeni asıllı..
Tarihten bu yana ülkede Kürt, Türk ayrımı yapılmazken son on yıl içinde bunun daha da şiddetlenmesinin yegane sebebi ise birilerinin Cumhuriyeti içlerine sindirememesinden ileri geliyor. Bulundukları makamlara kendilerini getiren, Hıristiyan ve Yahudi kesimlerine minnet borçlarını ödemek için, verdikleri tavizlerdir.
Gelin geçmiş tarihe bir göz atın. Ülkede bütün kurumlarda görev alan Türk’ten çok Kürt vatandaşı olduğunu göreceksiniz. Ancak ülkede geçmişten bu yana yapılan bir planla ve silah gücüyle elde edemedikleri parçalayamadıkları, Türkiye Cumhuriyetini, üç beş çapulcu olan sözde Kürtlerin haklarını savunuyoruz diyen, Kürt halkı üzerinden, siyaset yaparak, her türlü yasa dışı işlerle uğraşan ve ülkesini halkını dış güçlere menfaat karşılığı satan, ihanetçilerden başkaları değillerdir.
Bunların amacı ne Kürt nede Türk halkının geleceği değil, ABD’nin talimatları ile hareket eden ve ABD’nin büyük orta doğu projesini hayata geçirmek için görevlendirilmiş ABD ajanlarıdır. Tıpkı, Irak Mısır, Libya,Suriye’de olduğu gibi sıra Türkiye Cumhuriyeti ve halkına gelmiştir. Bu kadar açık olan plana destek veren, kanı bozuklar ne Türk nede Kürt olabilir.