Emniyet’in trafik ekipleri, sürücü ihlallerinin yaşandığı bölgelerde, denetimlere ağırlık verirler.
Amaç, sürücü hatalarını tespit edip ceza yazmaktan ziyade, denetimlerle o bölgelerde kazaların önüne geçmektir. Kural ihlallerine karşı caydırıcı olmaktır.
**
Araçların hız yapma imkânı olan yollarda, mutlaka bir radar denetimi vardır.
Hatta bütün sürücüler, radar denetimlerinin yapıldığı bölgeleri az çok bilirler. Ceza yememek için de o bölgelerde hız yapmamaya özen gösterirler.
Yine aynı şekilde trafik ışıklarının bulunduğu bölgelerde kırmızı ışık ihlali tespitleri yapılır.
Trafiğin yoğun olduğu bölgelerde, park ihlallerinin önüne geçmek için trafik ekipleri sürekli dolaşır durur.
Ekipler, emniyet kemeri denetimlerini de aksatmıyor. Elektronik denetimlerle bu ihlaller mutlaka tespit ediliyor ve cezalar adrese postalanıyor. Bu uygulamalar sonucunda emniyet kemerini takmayan neredeyse kalmadı. Sürücülerde bu konuda bir alışkanlık oluştu.
Baktığınızda, emniyet kemeri takmayan bir sürücü, öncelikle kendi can güvenliğini tehlikeye atmaktadır.
Peki ya ehliyetsiz yola çıkan sürücü?
**
Bu tespitlerden sonra sorumuza gelelim. Cevaba göre belki ayın, hatta yılın sorusu olur. Kim bilir…
Bu şehirde yaşayan hemen herkes, 16-17 yaşındaki ehliyetsiz çocukların, dershanelere, özel okullara özel araç kullanarak gittiğini bilir.
Emniyet Müdürlüğü, bu gerçek ortada iken neden okul ve dershane önlerinde gereken denetimleri yapmaz?
Sayın Emniyet Müdürüm, özel okul ve dershane önlerinde yapılacak denetimlerle, ehliyetsiz çocukların trafik canavarına dönüşmesinin önüne geçmeye ve bir görgüsüzlüğün sona erdirilmesine, önderlik etmeyi düşünür müsünüz?