Yolda yürüyorum.
Karşıdan aile oldukları her hallerinden belli olan üç kişi geliyor…
Genç bir kız. Yanında orta yaşlarda anneleri ve 10 – 12 yaşlarında bir erkek çocuğu.
Yanıma yaklaştıkça küçük çocuğun hararetli hararetli ablasına bir şeyler söylediğini fark ediyorum.
Genç kızın adeta gözlerinden ateş saçılıyor. Dişlerini sıkarak gergin bir yüzle kardeşine bakıyor. İhtimal elinde olsa o anda kardeşini bir kaşık suda boğar.
Anne iki cami arasında beynamaz; bir oğlunun yüzüne bakıyor bir kızının.
***
Küçük oğlanın ablasına - yanlarından geçerken - şöyle söylediğini duyuyorum.
“Senin olacağın yok. Ben sana ne yapmalıyım.”
***
Kız muhtemelen ya lise sondan bir evvel, ya lise son. Kardeşiyle aralarında en aşağı 5-6 yaş var gibi.
Ama çocuk evin erkeği.
***
Genç kızın suçu – bana göre – ya erkek arkadaşıyla gezerken görülmüştür. Ya telefonla konuşurken yakalanmıştır, ya da mesajlaşırken…
Bütün bunlar evin erkeği için suçtur; ablasının yaptığı terbiyesizliktir, hatta namussuzluktur…
***
Ablasının nasıl olur da bir erkek arkadaşı olur? Nasıl olur da onunla gezer, telefonlaşır, mesajlaşır?
***
Bu bardağın dolu tarafı…
Birde boş tarafına bakmalıyız.
***
Ablasına bu yaşta esip yağan bu çocuk, yarın…
Yani genç bir delikanlı olduğunda; ablasının okul arkadaşı, erkek arkadaşıyla telefonlaştığı, mesajlaştığı için söylediklerini hatırlayacak mı acaba?
***
Dün sen ablanın bir erkek arkadaşıyla konuşmasından dolayı ağzına geleni söylemiştin. Nerdeyse aileden dışlayacaktın. Bu gün sen de bir elkızıyla aynı şeyleri yapıyorsun? Ayıp değil mi diye sorulsa… Konuştuğun, mesajlaştığın kızın namussunda bir eksiklik var mı? Ya da oldu mu?
Cevabı ne olur acaba?
***
O kız ben erkeği mi, olur?