Anneler günü,Hemşirelik haftası, Engelliler haftası, Eczacılar günü, Dünya çiftçiler günü, Şampiyonluk kupası derken dolu dolu bir hafta geçiriyoruz...Tüm günler ve haftaları kutlarken Galatasaray'ı da tebrik ediyorum ve asıl konum olan engelliler haftasına ve engellilere değinmek istiyorum.
Öncelikle engelli tanımını iyi yapmak gerekir:
Engelli: Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama güçlükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan bireydir.
Türkiye'de 8,5 milyon engelli var ve bu rakamın nüfus içindeki payı da yaklaşık yüzde 12 civarındadır.Türkiye nüfusunun yüzde 12'sini oluşturan engellilerin, hayatın her alanında büyük zorlukla karşılaşmaktadırlar. Önemli boyutlara ulaşan bu sayının biz ne kadar farkındayız, gereken önemi ve duyarlılığı gösteriyor muyuz?
Ülkemizde özel eğitim ve rehabilitasyon konusunda büyük adımlar atılmış olmasına rağmen, halen kat edilmesi gereken çok büyük engeller vardır. Bunların başında eğitilmiş kaliteli personel, engellilere özel araç ve gereç eksikliği, verilen hizmetlerde de kaliteli hizmet anlayışının ön plana çıkamaması ile ailelerin desteklenmesi konuları başta gelmektedir.
Devlet kurumlarında eğitim alan engelli çocukların fizyoterapiste ihtiyacı olmaktadır. Hiç bir devlet okulunda fizyoterapist çalışmıyor.Oysa bu okullara fizyoterapist atandığında fiziksel engeli olan bireyler daha kaliteli hizmet alacaklardır, yaşam kaliteleri artacak ve topluma daha iyi uyum sağlayabileceklerdir.
Bunların yanında en çok umut tacirliği engelliler üzerinden yapılmaktadır. Örneğin; bedensel engelli ailelerine çocuğunuzu şu kadar sürede yürütürüm yada iyileştiririm denebilmektedir, bedensel engelli rehabilitasyonunu fizyoterapistlerin yapması gerekirken bu şekilde umut tacirliği yapan insanlara baktığımızda hiçbir eğitimi ve yetkisi yoktur. Aileler bu konuda lütfen dikkatli olsunlar. En azından şu yapılabilir sizden bu şekilde umut tacirliği yapıp para kazanmaya çalışan insanlara karşılığında " yürüttüğün zaman yada iyileştirdiğin zaman ödeme yapalım" deyin bakalım ne olacak tek taraflı anlaşma olmaz. Bir diğer örnek ise özel rehabilitasyon merkezlerinde sırf öğrenci kaybetmemek için bedensel engelli programlarını hiç bir yetkisi olmayan "fizyoterapist" diyerek kandırdıkları insanlar almaktadır. Engelli bireyler alacağı eğitimden ve gelişmelerden geri kalmaktadır. Hatta bir çok sakatlanma ve beklenmedik etkilerle karşılaşılabilmektedir. Bu konuda bedensel engelli bireylerin aileleri rehabilitasyon merkezine gittiklerinde çocuklarını bedensel eğitim programına alan insanların diplomalarını görsünler ki kandırılmış olmasınlar. Engelli bireylerin haklarını hep birlikte koruyalım ve onlara destek olalım.
Unutmayalım ki yarın ne olacağını bilmiyoruz yarın bizde engelli olabiliriz. Engellilerimize sahip çıkalım, acıyarak bakmaktansa onlar için daha fazla ne yapabiliriz onu düşünelim.Bu hepimizin sorumluluğu.Unutmayalım hepimiz bir engelli adayıyız.