Türkiye genelinde ne zaman bir yangın, sel, çığ, kar esareti olsa taksiciler, esnaf, bakkal ve dükkanların çoğu fırsatçı kesilir.
Deprem olan memlekette taksiciler fahiş fiyat uygular.
Evleri yıkılanlar yeni ev kiralamak istediğinde fahiş fiyatlarla karşılaşırlar...
Geçtiğimiz gün Gaziantep, uzun yıllardır görmediği bir kar yağışına şahit oldu. Şehir içi ulaşım, şehirlerarası ulaşım kilitlendi, saatlerce kimse birbirine ulaşamadı. Yollarda kalanlar zaten per perişan oldu. Yolda kalan ambulanslar, hastalar, çocuklar, yaşlılar...
Dün gece Gaziantep otogar civarında, kar yağışından dolayı mahsur kalan vatandaşlar çareyi otogar içerisindeki tesislere sığınmakta bulmuş. Ama yazımın başlığında da belirttiğim gibi çok şükür fırsatçıyız da bu durumdan da faydalandık.
Otogar içerisindeki tesislerden yiyecek birşey almak isteyen vatandaşlar, bir de yüksek fiyatlarla karşılaştı. Vatandaş zaten mahsur kalmış, bir de cebindeki paraya göz dikmek ne kadar çirkin bir davranış değil mi? İşte biz bunu yapıyoruz!
Başka memleketlerde olsa bedava kumanya dağıtılır, vatandaşın mağduriyeti gönderilsin diye çaba harcanırdı ama gelin görün ki bizim memleketimiz yine yaptı yapacağını...
Karı göre göre önlem almayana, karı göre göre çalışma yapmayana, o karda yolda kalan vatandaşı çileden çıkartana, yardım etmeyene, yolun tıkanmasına çözüm üretmeyene, onca insanın geceyi soğukta, sokakta hatta otoban yolunda geçirmesine söylenecek çok söz var ama;
Hakan Tanrıöver gibi, 'Bir mahana bulam da hökümete, belediyelere saydıram' demiyorum... Vebali boynunuza diyorum. Bu halk kışı geçirir de yediği ayazı unutmaz diyorum... Anlayana diyorum...
Sağlıkla...