Çocuğun iyi olma hali, çocuğun yaşam kalitesini ve memnuniyetini ön plana alan ve belirlenmeye çalışılan temel göstergeler çerçevesinde yapabilirliklerini arttırmayı hedefleyen bir yaklaşımdır.

Bu anlamda ilk olarak çocukluk kurgusunun tarihsel gelişimine bakmak gerekirse, bu kurgunun oluşumu çeşitli dönemlere ayrılabilir.

Çocukluğun ortaya çıkmasına ilişkin tarihsel süreçte ilk aşama, çocukların korunmasında kullanılan kurumsallaşma olarak tanımlanabilir. Zor durumdaki çocukların korunmasına ilişkin ilk önlemler çocukların kurumlarda bakılması olmuştur. Uluslararası göstergeler, çocukların 19. yüzyıl sonuna doğru kurumlarda bakılmasıyla ilgili artışın olduğunu göstermektedir.

İkinci aşama, çocukların çalışma hayatının olumsuzluklarına karşı korunması ve süreç içinde çalışma hayatından çekilmesine ilişkin yasal ve idari düzenlemelerdir. Çocukları çalışma hayatının olumsuzluğundan koruyan ilk önlemlerden biri sanayileşmenin vahşi biçimde sürdüğü ülkelerde çocukların çalışması sadece gündüzle sınırlanması ve çalışma saatlerinin de 12’ye indirilmesidir.

Üçüncü aşama çocukların eğitimi ya da okullulaşmasının yaygınlaşmasına ve aile içindeki sömürü, istismar ve şiddete karşı korunmasına yönelik düzenlemelerdir. Çocukluğun ortaya çıkması ve genişlemesinde en önemli kurumların başında, 19. yüzyıl başında yaygınlaştırılan ilköğretim okulları gelmektedir. Bu okullar daha önceki yüzyılda kurulmaya başlanmış olmakla birlikte 19. yüzyılda herkes için okul felsefesi ile yaygınlaşmıştır. Okulların yaygınlaşması ile birlikte devlet kendi ideolojisi doğrultusunda insanlar yetiştirirken, bir yandan da uzayan çocukluk yaşı içinde, çocuklar kendi potansiyellerini ortaya koyabilme imkânı bulabilmektedirler.

Dünyada, çocuğun iyi olma halini anlamaya yönelik yapılan çalışmalarda çocukluğa, sorunlar, hastalıklar ya da yetersizlikler gibi olumsuz gelişim süreçleri üzerinden bakmanın yanında giderek daha olumlu alanlar olan yaşam kalitesi, yaşamdan aldığı zevk ve mutluluk gibi kavramlara da bakılmaktadır. Pollard ve Lee’nin yaptığı çalışma, çocuğun iyi olma halinin beş farklı alanda ele alındığını göstermiştir: Ekonomik alan, fiziksel alan, sosyal alan, psikolojik alan ve bilişsel alan. Bu alanlara ilişkin göstergeleri şöyle özetleyebiliriz;

Alan

Olumlu göstergeler

Olumsuz göstergeler

Bilişsel

Akademik başarı, bilişsel kapasite, okul hayatının kalitesi, okula uyum, akademik beceri algısı, okul davranışları.

Gelişim geriliği, davranış problemleri, akademik yetersizlik, dikkatini toplayamama.

Ekonomik

Çocuk desteği alması.

Çocuk desteği almaması.

Fiziksel

Tam aşılanma, fiziksel aktivite, yeterli besin alımı, fiziksel sağlık, hijyen, fiziksel iyi olma hali, sağlığı destekleyem davranışlar.

Fiziksel şiddet, sağlığı etkileyen olumsuz davranışlar, stres, hastalık, madde kullanımı/bağımlılığı.

Psikolojik

Uyum, güvenli bağlanma, özerklik, baş etme, dayanıklılık, duygusal destek, başarı beklentisi, mutluluk, ümitli olmak, okula ve kendine karşı olumlu tutum, hayatın amacının olması, sevebilme, özgüven, özdeğer, ruh sağlığı, kaynaklarının farkında olmak

Uyum sorunları, saldırganlık, öfke, kaygı, davranış sorunları, depresyon, antisosyal eğilim, stres, duygusal sorunlar, psikiyatrik sorunlar, intihar, yalnızlık, umutsuzluk, zorbalık anıları.

Sosyal

Yaşam kalitesi, aile ilişkileri, ebeveyn-çocuk ilişkileri, kültürel aktivitelere katılım, pro-sosyal davranışlar, pro-sosyal değerler, sosyal kabul, sosyal beceriler,

sosyal destek, sosyal iyi olma hali.

Antisosyal davranışlar, olumsuz yaşam olayları, akran sorunları, yoksulluk, olumsuz aile ilişkileri.

 

Bugün, çocuğun iyi olma hali göstergelerinin ölçümü çalışmalarına baktığımızda iki temel dayanak üzerinde yükseldiklerini görüyoruz. Biri iyi olma hali kavramının çok boyutlu bir kavram olduğu; çocuğun iyi olma halini belirleyen ekonomik, siyasi, sosyal ve psikolojik faktörlerin birbirleriyle ilişkili bir biçimde anlaşılmasının gerekliliği. Diğeri ise çocukların kendi iyi olma hallerinin belirleyicisi olduğu ve iyi olma hali göstergelerinin doğrudan çocuğa sorularak oluşturulması gerekliliğidir.

Eğitim politikaları belirlenirken, çocuğun iyi olma hali yaklaşımını göz önünde bulundurmak ve eğitim sisteminin bütün göstergelerini bu yaklaşıma göre belirlemek gereklidir.

 

Kaynaklar

Pınar Uyan Semerci ve Diğ. (2012). EŞİTSİZ BİR TOPLUMDA ÇOCUKLUK: ÇOCUĞUN “İYİ OLMA HALİ”Nİ ANLAMAK İstanbul Örneği.Bilgi Üniversitesi.