Evet…

Nihayet istenen seviyeye yaklaşılmış gibi…

 

***

 

90 yıllık laik Atatürk Cumhuriyeti’nde kılık kıyafetimiz yeniden şekillenmeye başladı.

Biz kendimizi aşmışız da; bizim hiçbir şeyden haberimiz yokmuş.

Gerçi bazı belirtiler yavaş yavaş kendini göstermeye başlamıştı:

Mesela kimi okul müdürlerinin kız erkek öğrencilerin okulda aynı merdivenlerden inip çıkmalarının uykusunu kaçırır olması,

4+4+4 sistemiyle imam hatip okullarının yıldızının parlaması,

Milli Eğitim Bakanı Sayın Avcının kısa bir süre önce Afganistan Hizbi İslami örgütünün lideri Gulbeddin Hikmetyar ın, “liderimiz” adlı şiir kitabını ilkokul öğrencilerine “terörizmin din adına bir hak olduğunu öven ve din adına öldürmeyi bir hak sayan” kitapları dağıtması.   

Sanıyorum bu günün ayak sesleriymiş ve bizler bu seslerin, nelerin sesleri olduklarını anlamamışız.

 

***

 

İşte “buda oldu” dedirten yeni bomba:

Olayın yaşandığı yer:

Balıkesir ilinin, Ayvalık ilçesinin, Küçükköy beldesindeki Mecit Ataklı İlkokulu…

 

***

Okul da, “Çarşaflı bir Öğretmen…” ve bu öğretmen hanım çocuklarımıza TÜRKÇE dersi verecek.

 

***

 

Nereye kadar?

 

***

 

Velilerin tepkisi üzerine okul müdüründen ses-seda çıkmazken ilçe Milli Eğitim Müdürü:

“Bizim için kılık kıyafetten çok bir öğretmenin öğrencisine katma değer olarak – bununla ne demek isteniyor onu anlamış değilim – vereceği önemlidir.”

 

***

 

Varan iki:

Olayın yaşandığı yer:

Antalya merkez (ülke turizminin kalbi, turistlerin batıya yakın bir tatil kenti olarak tercih ettikleri bir kıyı şehri, turizmin can damarı) Gazi Anadolu Lisesi…

Bu lisede, kız öğrencilerin “ETEK” giymeleri yasaklanmış. Yasağı getiren müdür, bu yasağın gerekçesini şöyle açıklıyor.

Ben burada araya girmek istiyorum, “herkesin namussu, iffeti kendine. Bunları en iyi sahiplenecek yine onlardır. Sen sahiplenirsen emanettir. Onlar sahiplenirse kendi öz mallarıdır.”

Okul müdürü diyor ki:

“Yeni yönetmenliğe – buraya dikkat, ‘yeni yönetmenlik’ – göre bu karar alındı. Biz de erkek ve kız çocuklarının pantolon giymelerine karar verdik. Böylece çocuklarımız rahat edecek. Sıralar kirli oluyor, tozlu oluyor. Ayrıca okulumuz öğrencileri artık büyük çocuklar. Merdivenlerden inip çıkmalarında sorun olmasın diye düşündük.”

 

Demek oluyor ki, bu düşünceyi savuna günümüz müdürleri talebeliklerinde yaptıkları pislikleri yaşamaktan korkuyorlar.    

 

***

 

Dervişin fikri ne ise, zikri odur…