Dövizdeki, akaryakıt fiyatlarındaki artışın sebebi; Dış güçler…

“Bizi dize getirmek, yükselişimizin önüne geçmek için el ele verdiler.”

Bu yorum, yenilgiyi kabul edip, bahane üretme çabalarına girildiğinin göstergesidir.

Ama…

“Biz yedi düvele meydan okuyan bir ülke değil miydik?” diye sormazlar mı adama?

Bir fiske ile dağılacak kadar mıydı efeliğimiz?

**

Peki süt, yumurta, peynir fiyatları neden artıyor?

Onlar da dış güçlerin müdahalesi mi?

Sütümüze, ekmeğimize müdahale edecek kadar mı güçlüler?

Ya da biz o kadar mı güçsüzüz?

Ne oldu kendine yeten birkaç ülkeden biri olan Türkiye’ye?

**

Dış güçler masalı, fiyat artışlarında yeterince kabul görmeyebilir.

İçerideki fiyat artışlarına başka bir günah keçisi bulmalı.

Vatandaşı ezen zamların müsebbibi de stokçulardır tabii…

Sayın Cumhurbaşkanımız da gecikmeden açıkladı bu gerçeği(!);

"Stokçulara bu ülkeyi mezar edeceğiz"

Yedi düvele meydan okurken, içerideki stokçuların insafına mı bıraktık fiyat artışlarını?

Bu mudur bu açıklamanın meali?

**

Nedir stokçu?

Gelecekteki fiyat artışlarından faydalanmak için elindeki malları saklayan…

“Mal yok” der stokçu.

“Mal yok” der ki, ürünün fiyatı daha da artsın, daha çok kazansın…

ÜRETMEKTEN DEĞİL, ÜRETİLENİ SAKLAMAKTAN para kazanır yani.

**

Soğan stokçuları, un stokçuları, akaryakıt stokçuları…

Bu hainleri ifşa eder, büyüklerimiz.

Ama nedense, en önemlisini görmezden gelirler;

“Maaş stokçuları…”

O nasıl bir şey mi?

“Ülkede adam yok” diye, bir kişiye üç maaşlık, beş maaşlık makamlar bahşedilmesidir.

Stokçu, mal yok, bunlar da adam yok bahanesiyle, kazançlarına kazanç katarlar.

“Adam yok” diye güreşçiden banka yöneticisi,

Televizyon programcısından rektör yaratılır.

Kimsenin sesi çıkmaz, çıkamaz…

**

Soğan stokçusunun, etkisi sermayesi kadardır. Devlet ki piyasanın tek hakimidir.

Sonuçta baş edemez devletin gücüyle…

Ama ya maaş stokçusu?

Sermayesi; bir kalem ve sadakattir. Verilen emrin altına imzasını atmaktır görevi. Sonra gelsin üçer beşer maaşlar…

Devletin değil benim bürokratım, benim bakanım, benim memurum olurlar.

Ülkenin en büyük stokçusudur, Maaş stokçuları…

Attıkça imzayı daha çok kazanırlar.

Sadece sorguladıkları gün biterler…

Devletin kurumlarının tepesindedirler.

Kim mücadele edebilir?

**

Sayın Cumhurbaşkanının, “Kurtuluş Savaşı” tanımlaması doğru yoldur aslında.

Ancak dış güçlerle mücadeleden önce;

Kendimizi bilmekten geçiyor kurtuluş yolu…

Şahısların, partilerin değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin payidar kalacağını unutmamaktan.

Senin, Benim’i bırakıp;

BİZ olmaktan…

**

Anahtar kelimedir; BİZ…

Bu topraklarda “BİZ” hâkim olduğu gün, kaybedecek;

Mal stokçusu da maaş stokçusu da…