Hiç bir olayın gerçek nedenini bir türlü öğrenemiyoruz.
Ağrı’da meydana gelen terör eylemleri mesela ?
Genelkurmayın açıklaması başka HDP açıklaması başka.
HDP diyor ki, askerleri ölümden halk kurtardı. Genelkurmay pusu kuruldu, askerlerimiz ölümden döndü diyor.
Demirtaş elimizde fotoğraflar var, Seçim öncesi bilinçli yapılmıştır, olay bir komplodur görüşünde sabit.
Tamam, bu bir komplo diyelim. HDP yıpratılmaya çalışıldı. Bu konuda haklısınız.
*
Peki bir kaç ay evvel Diyarbakır'da astsubayın hamile eşinin gözünün önünde hunharca öldürülmesi de mi komplo?
Ondan bir müddet evvel Hakkari'de üç askerin yakalanıp kafalarına sıkılarak öldürülmesi de mi komploydu?
*
Dedim ya, hiç bir şeyin gerçek nedenini öğrenemiyoruz, ne oluyor ne bitiyor bilmiyoruz. Anlatmıyorlar, anlayamıyoruz bir türlü.
*
Biraz geriye gidelim on gün kadar falan.
31 Mart’ta tüm yurtta elektrik kesilmesi ile güne başladık,
Sonra duyduk ki Devletin Savcısı rehin alınmış.
Kurtarılmalarını bekliyorduk, pazarlık yapılır, bişeyler olur, kimseye zarar gelmez diye düşünürken baktık ki Savcı ve teröristler öldürülmüş.
O arada balyozcular salıverilmiş, bir baktık Selimiye yanıyor.
Gözümüzü açtık ki, Berkin terörist olmuş tekrar !!
*
Elektrik kesildi, savcı öldürüldü, kışla yandı, balyozcular çıktı, derken
Özel Güvenlik kaldırılmalı dedik.
Oradan, avukatların adliye girişinde aranmasına, en son da çipli karta bağladık diye düşünürken Fenerbahçe aracına saldırıldı.
*
Ortalık günlük güneşlik oldu duruldu.
*
Ne savcı, ne elektrik, ne balyoz, ne Berkin, ne avukatların çipli kartı, hiçbir şey kalmadı aklımızda diye düşünürken,
Erdoğan “Bana muhtar bile olamazsın diyorlardı, bakın şimdi Cumhurbaşkanıyım” dedi muhtarlara.
*
Biz “vay be aferin nereden nere gelmiş” “akıllı adammış” ”helal olsun” ile meşgulken,
Ağrı’daki terör gündeme düştü.
*
Erdoğan Bilal’in bir gemicik daha aldığını öğrenince sinirlendi bu defa,
Futbolculara sordu:
“Ne olacak bu memleketin hali?”
“sayenizde iyi olacak efendim” dediler,
*
Tam bu noktada saray halkını tebrik etmeden geçmek olmaz.
Onlar, limon elma kabuğundan sirke yapıp, kavun-karpuz kabuğunu keçilere yediriyorlardı.
*
İyi olacak efendim, sayenizde hem de…
*
Ve herşey iyi olacak belki ama biz gene de ne oluyor ne bitiyor anlayamayacağız, öğrenemeyeceğiz..
Xxx
AZ KALDI
Bu seçim konuşmalarında CHP'nin en büyük kazancı Kılıçdaroğlu'nun durup durup "Benim adım Kemal" dememesi bence.
Her "Benim adım Kemal" deyişinde ağzına terlik tekiyle vurasım geliyordu
Ekşi sözlük yazarlarıyla yaptığı söyleşiyi de okudum. Hiç dememiş.
Soru: "Davutoğlu başarısız olursa istifa etsin demiştiniz, siz kendinizi başarısız bulmuyor musunuz? kaç tane seçime girdiğiniz ve ne oranda oy aldığınız ortada. Sizce CHP şu anda başarılı bir parti mi? Eğer cevabınız evet başarılı buluyorum ise başarı ölçünüz nedir?"
Kemal Kılıçdaroğlu: "Siyasette bir ilki başlattım. Verdiğim sözün arkasında duracağım. Güvencesi de noter senedim. Çünkü politikacılar bir süre sonra vaatlerini unutuyorlar. Emekliler noter senetleriyle benim vaadimi her zaman bana hatırlatabilirler."
Yani ben de unutabilir mi diyor, ne diyor pek anlamadım ama, sohbetin tümünü okudum. Tipik siyasetçiler gibi ne evet ne hayır demiş. Topu taca atmış.
Öğrenecek bu işi az kaldı.
