Araştırmalara göre, engelli oranı 12,29. Ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel engellilerin oranı 2.58 iken süreğen hastalığı olanların oranı ise 9.70’dir.

Yani araştırmaya göre, Türkiye'de 9 milyon ile 12 milyon arasında engelli olduğu tahmin ediliyor. Ancak bu nüfus oranında engelliye sokakta rastlamak mümkün değil. 

Unutmayalım ki tek bir engellik biçimi yok. İşitme, ortopedik, görme, zihinsel engelli gibi… Dolayısıyla her engel grubunun sorunları da farklılaşıyor. 

Beş soruda derlediğimiz sorunlarla ayrıntıya girmeden genel bir tablo vermeye çalışacağız. 

1-) Ayrımcılık

Toplum ve karar vericilerin engellilere bakış açısı hak temelli değil, yardım temelli. Acıma ve merhamet üzerine kurgulanan bu bakış açısı, sorunları münferitleştirip, hak temelinde çözmek yerine yardıma indirgiyor. Medya da büyük oranda bu bakış açısından engelli haberleri yapıyor. Dolayısıyla aslında tüm sorunların temelinde ayrımcılık yatıyor. 

2-) Erişilebilirlik

Rampasız, yüksek kaldırımlar, ağaçların önüne döşenen hissedilebilir yüzeyler, otobüslerde çalışmayan ses sistemleri vb…

Türkiye’de erişilebilirlikle ilgili en önemli yasa Temmuz 2005’te Engelliler Kanunu adı altında yürürlüğe girdi. 

Yasaya göre kamuya açık alanlar, binalar ve toplu taşıma araçlarının engelliler için (uzatma süresiyle birlikte) 10 yıl içinde erişilebilir hale gelmesi gerekiyordu. 7 Temmuz 2015’te süre  doldu. Ancak aradan geçen 12 yılda yeterli yapılanlar ve yapılamayanlar orta da…

Yasanın uzatıldığı 2012 yılında uygulanabilirliği denetlemek için her ilde Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Kurulları oluşturuldu.

Yaya yolunun (arter, cadde ve sokaklarda bulunan kaldırımlar) yüzde 81,40’ında rampa ve yüzde 96,08’inde ise hissedilebilir zemin uygulaması bulunmuyor. 

Türkiye’de hizmet veren şehir içi ulaşım aracının yüzde 58,98 rampa ya da asansör bulunmuyor. Yüzde 73,08’inde sesli ikaz sistemi, yüzde 70,40’ında görsel ikaz sistemi bulunmuyor.

Kamu binalarının sadece yüzde 32,51’inde asansör, yüzde 24,68’inde uygun tuvalet ve yüzde 0,23’ünde indüksiyon döngü sistemi bulunuyor.

Kamu binalarında işaret dili bilen personel oranı yüzde 15 ile sınırlı. Kamu kurum ve kuruluşları internet web sayfalarının yüzde 95,24’ü görme engelli kişilere ve yüzde 92,86’sı ise işitme engelli kişilere uygun değil.

3-) Eğitim

Engelli öğrencilerin engelsiz akranlarıyla birlikte eğitim alabilmesine imkân sağlayan kaynaştırma eğitiminde gerek akademik ve fiziki erişim, gerekse personel kapasitesi bağlamında eksiklikler var, akran şiddeti bir diğer ciddi sorun.