Mevcut sistemin içerisinde robotik kodlarla hayatlarına devam etmeye çalışan milyonlarca insan var, Güne bıkkın başlayıp, yorgun bitiren emekçi insanlar...
Panoptik bir evrende, yaşamaya çalışan milyonlarca insan.
Panoptikon, aslı itibariyle bir hapishane projesidir. Hiçbir zaman gerçek hayata geçirilmediği kuramı ise bence külliyen yalan. Teori bize şöyle seslenir, gözetleme kulesinden bütün hücreler ve içerisindeki mahkûmlar görülmekte, ancak hücrelerden gözetleme kulesi gözükmemektedir. Teori, günümüz güç ilişkilerini ne kadar doğrudan ve açık bir şekilde anlatıyor.
Her gün sabahın erken saatlerinde okula gitmek için yola çıkan öğrencilerin durumunu mesela, yolculuk yaptığı süre boyunca kameralardan gözetleniyorlar, hapishane modelini aratmayan bir binanın içerisinde 8 saat tek tip kıyafetlerle eğitim görüyorlar. Müdürün odasında ne yaptığından bir haber olan öğrencileri, okul yönetimi an be an kameradan görebiliyor. Tel örgülü ve sisteme robot yetiştiren eğitim yuvaları milyonlarca diplomalı işsizi hayata hazırlıyor!
Sabahın bir köründe mesai saatine yetişmeye çalışan milyonlarca işçi, bütün iş yükünü sırtladığı, ağır yaşam koşulları altında ezildiği yetmiyormuş gibi, saatlerce emek verdiği iş yerinden devletin hiçbir şeye yetmeyecek ama yine de geçinin dediği maaş karşılığında gittikçe tükeniyor. Günlerini, aylarını ve hatta emekli olabilmek için yıllarını asgari ücreti bile vermeyen patronların, işleri için koşturan bu insanların sözde insandan öteye gidebildiğini gördünüz mü? Alın teri, işverenin keyifle kahvesini içebilmesi için gösterdiğimiz gayrete ne zaman dönüştü, haklarımız tam olarak ne zaman gözetilecek?
Elde ettiğimiz haklar ne zaman tam anlamıyla avuçlarımızın içerisinde duracak bilmiyorum fakat haklarımızı inkâr eden, görmezden gelen her kimse, rahat bir vicdan ile yaşasa da rahat bir vicdan ile ölmeyecek bunu çok iyi biliyorum… Sistemin aziz ve robotik insanları bir gün bu çarktan kurtulmamız dileğiyle, hoş çakalın…