Sorsam: “Siz hiç tuzlu ceviz yediniz mi?” diye. “O da ne?” dersiniz. “Tuzlu ceviz de olur muymuş?..”

Olur, neden olmasın? Tuzlu fıstık, tuzlu fındık, tuzu badem hatta tuzlu araşit(yer fıstığı) oluyor da tuzlu ceviz niçin olmasın?

Ben yaptım oldu.

Tavaya biraz su koydum. Suya tuz ekledim. Cevizi, içini irili ufaklı bölüp tavadaki tuzlu suya kattım. Ocağı yaktım. Tavayı ocağa koydum. Tahta kaşıkla durmadan karıştırdım. Tuzlu su yok olup cevize emiş karış oluncaya dek…

Ceviz içi, bu kıvama gelince tavayı ocaktan alıp bir tabağa boşalttım. Soğumasını bekledim. Soğuyunca tabağı rakı masasına getirdim. Tuzlu fıstığın, fındığın, bedemin yanında yerini aldı. Öbürlerinin içinde kraliçe gibiydi. Tadına doyamadım.

Siz de deneyin. Başaracak, yaptığınız işi beğeneceksiniz.

Şimdi artık Arşimet gibi bağırabilirim değil mi?

- Evraka evraka! Ben buldum!

***

Buluşumun bireylerce kullanılmasında hiçbir sakınca yok. Ancak kazanç amacıyla değerlendirmeye gidenler kendilerini yargıç karşısında bulurlar.

Korkarım bana da bir miktar tazminata ödemeye mahkûm edilirler de ben de böylece Tayyip Emminin maaşımıza kattığı 20 liralık zamdan elde ettiğim toplu iğneyi silah olarak kullanıp geçim canavarıyla boğuşmaktan kurtulurum.

***

Şimdi cevizin kavrulmuş tuzlusuyla kavrulmamışının yararlarına bakalım:

 Günde 3-5 tane ceviz tüketimi, bir insanın sağlığına aşağıdaki önemli katkılarda bulunuyor: (Kabuklu yenmemesi şiddetle önerilir.)

Cevizdeki yüksek orandaki omega-3 yağ asitleri kalp hastalıklarını, inmeyi, diyabeti, yüksek kan basıncını ve klinik depresyonu azaltıyor.

Ceviz tüketimi kandaki kolesterol seviyesini düşürüyor, kalp atışlarında düzensizliği önlüyor.

Cevizdeki fitosteroller, kalın bağırsak, göğüs ve prostat kanseri gibi kanser türlerinden korunma sağlıyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor.

Ceviz, damarlarda daha az pıhtılaşma özelliği olan kan tipinin üretimine ve iyi kolesterol oranının kötü kolesterol oranına göre artmasına yardım ediyor; kolesterolün damarları tıkama aşamasında önemli bir adım olan şişme ve kızarıklığı azaltabiliyor.

Cevizdeki l-arginin kan damarlarının iç tarafının pürüzsüz ve düzgün olmasını sağlayarak kan-damar sisteminin rahatlamasını sağlıyor. Cevizdeki yağ asitlerinin kalp hastalıklarını önleme etkileri var.

Beyne benzeyen ceviz, kavrama ve anlamayı geliştiriyor. Asya'da ceviz hala beyin gıdası olarak kabul ediliyor, bu ülkelerde öğrenciler, sınavlardan önce ceviz yiyerek notlarını yükseltebileceklerine inanıyor.

Omega-3 yağ oranı düşük çocuklarda daha yüksek hiperaktif olma özelliği, daha fazla öğrenim ve davranış bozuklukları, daha fazla huysuzluk ve uyku düzensizlikleri gözlemleniyor. Ceviz, bu sorunları önleyen omega-3 bakımından çok zengin.

Cevizdeki yağ profili, fitosteroller ve magnezyum, safra taşı oluşumunun önüne geçiyor.

Cevizdeki melatonin, beyin bezesi tarafından salgılanan melatoninin insan vücudunun kullanıma hazır formunu içeriyor. Melatonin, gece çalışan ve zaman farkından dolayı uyku düzensizliği çeken kişilerde uyuma rahatsızlıklarını ortadan kaldırabiliyor.

Cevizin, antioksidan özelliği dolayısıyla kardiyovasküler ve sinir sistemine zarar veren parkinson ve alzheimer gibi çok kuvvetli hastalıkların gelişimini erteleyebileceği veya azaltabileceği ileri sürülüyor.

Ceviz, antioksidan savunmada önemli olan birtakım enzimlerde zorunlu kofaktörler olarak görev yapan manganez ve bakır içeriyor.

***

Bunları ben sallamıyorum. Yrd. Doç. Dr. Mehmet Sütyemez ve Yrd. Doç. Dr. Muharrem Ergun söylüyor.

Ben sadece şunu ekliyorum: Ceviz tuzlararak kavrulduğunda değerlerinden hiçbir şeyi yitirmiyor. Sadece rakı ile iyi gidiyor. Tabii ki Tayip Emminin son zammından sonra 1000 TL’sına çıkan rakıdan alma gücünüz hâlâ varsa.

Yarasın!