Malumunuz AK Patinin birden bire olmuş bir şeymiş gibi lanse edilmesine, gözükmesine rağmen geçtiğimiz Pazar günü olağanüstü kongresi yapıldı…
O kadar kısa zamanda dört dörtlük bir organizasyon!
Kongreye gelecek davetliler belliydi ki; davetiyeler herkesin eline zamanında ulaşmıştı…
Kongre delegeleri belli belliydi ki; delegeler tam tekmil salonda görev başındaydılar…
Her ne kadar parti yönetimindeki bakanlar arasındaki değişimin hazırlanmakta olduğundan bahsediliyordu ise de listeler cepte, gidecekler, gelecekler belliydi…
Helallik isteyenler…
Başarılar dilenenler…
Herkes her şey yerli yerinde…
***
Ah bu gözü kör olasıca ekranlar olmasa…
Ama var yapılacak bir şey yok. Bundan sonra böyle…
Müstafi başbakan ve sayın eşleri devlet ricaliyle usulende olsa vedalaşıyorlar…
Ekranlara bir görüntü takılıyor… Tuhaf bir görüntü…
Aynı ideolojiye mensup bir hanımefendinin eli bir süre havada kalıyor… Bu müstafi Başbakanın sayın eşleri hanımefendi…
Bir süre eli havadabekliyor ve yoluna devam ediyor.
Oysa örf ve son zaman ananelerine göre böyle bir ortamda kadın elini uzatmazsa karşısındaki beyefendi tokalaşmak durumunda kalmıyor. Aksi olursa; bu da önce hanımefendinin elini uzatması üzerine erkeğin elini uzatarak toklaşma, gerçekleşiyor…
Herhalde bu tuhaflık; sizinle işimiz bitti. Haydi, güle güle demek anlamına mı geliyordu acaba?
Sayın cumhurbaşkanının mesajı okunurken salonda buluna herkesin sanki istiklal marşımız okunuyormuş gibi ayağa kalkması, esas duruşu geçmesi buna da sayın bakan Bekir Bozdağ beyefendinin önderlik etmesi…
Oysa Kuran-ı Kerim okunurken bile ayağa kalmayı bir yana bırakalım yayılıp yatan bizler…
Bize ilkokul birinci sınıftan başlayarak sadece istiklal marşımız okunurken ayağa kalkmamız gerektiği öğretildi değil mi?
Kongre salonunda bulunan ahalinin oylarıyla yani evet demeleriyle başkan seçilen zat, ahaliye teşekkür konuşması yaparken tezahüratlar başka başka yerler yapılıyordu. Yani salondaki kalabalık ayrı ayrı tellerden çalıyordu…
Olur, böyle şeyler mi diyeli?…