Çok geç olmadan Suriye ile savaşa hayır. Savaşın eşiğine gelmemizi, bir sözcükle özetlersek Başer ESAD’ ın Antiemperyalist, yani biraz Amerikan karşıtlığı yüzünden. Yakın zamana kadar Suriye ile ilişkilerimiz tarihte olmadığı kadar iyiydi. Güneyde yaşadığımız için günlük yaşama Suriye ile yapılan ticaret damgasını vuruyordu. Uzun süredir Suriye’ den gelen kaçak eşyalara izin veriliyordu. Bunlar başta mazot, benzin olmak üzere araç yedek parçaları, tekstil, oyuncak, vs. vs. sanki ülkemizin bir parçası gibi, onlarca araç her gün Suriye’ ye giriş çıkış yaparak bunları Güneydoğu’ ya taşıyordu. Ticaret gözle yaşama gözle görülür bir harekat getirmişti. Güney kentlerimiz başta olmak üzere yetkililer yani devlet erkanları, üniversiteler günübirlik ve ya iki üç günlüğüne Suriye’ ye geziler düzenliyordu. Sınır mayınları hızlı bir şekilde temizlenmeye başlanmıştı, mayınlı alanlar mineral yönünden çok verimli tarıma açılacaktı. Bu ortamda değil coğrafyamızda savaş dünya da bir barış rüzgarı esmesini beklerken, düşürülen uçağımızla savaşın eşiğine geldik. Uçağın düşürülmesi planlıdır, muhaliflerin körüklendiği, Esad’ ın sıkıştırıldığı bir ortamda Dünya’ ya verilen bir mesaj. En yakın komşunuz muhalifleri beslerse siz Esad’ ın yerinde olsanız ne yapardınız? Bir uçak düşürerek Dünya’yı ikiye bölmeye, Çin, Rusya; İran gibi ülkelerin desteğini açık hale getirmeye çalışırdınız, Esad’ da bunu yaptı, yani güçsüz olmadığını göstermeye çalıştı.  Esad ülkesinde güçlü bu nedenle değişmesi kolay değil. Şunu özellikle belirtmek istiyorum zarı nasıl atarsan, kiminle atarsan at Amerika kazanıyor. Geleceği tahmin etmek için uzman olmaya gerek yok. Ortadoğu’ da ki kaos ortamında tüm petrol kuyularının üzerinde Amerika ve İngiltere başta olmak üzere Emperyalist devletler oturmaktadır. Bu ülkelerin çıkarı için savaşa sürüklenen küçük yaşamların yok edilmesi, insanların risk ve korku ile yaşatılması doğru değildir. Doğru olan binlerce yıldır birlikte yaşam süren insanların barış içerisinde bir arada yaşamalarıdır. Farklı kültürlerin hoşgörü ve anlayışla yaşamlarını sürdürmeleridir. Yer altı ve yer üstü kaynaklarının Ortadoğu’ da insanlara eşit şekilde paylaşılmasıdır. Bir savaşta yoksullar ölür ve savaşın acısını kadınlar ve çocuklar çeker, doğru olan buna karşı gelmektir yani barıştır. Suriye ile savaş, aklen mantıksız, vicdanen yazık, dinen günah. Ülke gelirlerini silaha ve savaşa harcayıp, yeni gelir kaynakları için savaşı araç ederek kullanmak mantıklı değil. Bir uçağın yerden havalanma maliyeti az değil, attığı bombaların kentlerde yaşayan insanların olumsuz etkilenmelerini daha önce Hitler Almanya’ sın da ve yakın tarihte Irak gibi ülkelerde bize izlettirdiler, şimdi aynı duruma bizim düşürülmemizin altında yatanlar bizi ilgilendirmemeli. Savaşa karşı gelmek evrensel bir tavırdır ama savaşı istemek evrensel değil ilkelliktir. Bu nedenle savaşa özellikle Suriye ile SAVAŞA HAYIR.