NEYDİ 1

 

Biz demokratik solcuların suçu neydi?

Yıl 1974 Kıbrıs Barış Harekatı, orada soydaşlarımız, yani Türkler yok edilmek isteniyordu.  Hatta, daha önceleri, müdahale bile edemeyen büyük devlet adamları ve bunu  içine sindiremeyen, Cengiz Topel Pilotumuz canı pahasına ders vermişti.

 Ama, 1974’de bütün dünyaya meydan okuyarak yapılan barış harekatı sonrası, büyük devletlerin , ülkemize ambargo uygulaması sonucu, ülkede var olanlardan, yok edilerek kıtlık yaşatıldı.

Buda aslında o günkü Ecevit hükümetinin değil. ABD, uşaklarının daha yabancı güçler ambargo koymadan o vicdansızlar piyasadan her şeyi çekip kaybettiler.

Vatandaş sıralarda sabahladı ama asıl suçluları teşhis etme yerine Ecevit’i suçladılar. Gerçi o gün hükümet ortağı olan siyasi parti, kadayıfın altının üstünü kızartmayıp birilerinin dolmuşuna gelmeseydi.  O sıralarda beklemeler zamlar yaşanmayacaktı.

 İşte yine aynı keza, ülkede ekonomik kriz ve terör başını almış gidiyordu. O günkü cumhurbaşkanı Demirel  biz demokratik solculara yani Ecevit’e görev verdi. Ülkenin rahat bir nefes alması rayına oturtmak için ancak bunları Ecevit yapar diyen Demirel, verdiği görev sonrasındaki seçimler  ve üç partili bir 57.nci hükümet. İşte yine ülkede bazı istenmeyen olaylar.

Sakarya depremi, afet gibi olayların yaşanması bunun yaralarını sarmak için zamlar yapıldı. Belki o gün mecburduk ama keyfi değildi. Ve sonrası bazı güçler tarafından yapılan ayak oyunları ile hükümetin dağılması, aslında buda senaryonun bir parçasıydı. Daha 57nci hükümet işbaşındayken, AKP, kurulmuş iktidar yapılması için 57nci hükümetin dağılması gerekiyordu. Burada Bahçeli ve Mesut Yılmaz'ın vebali boynuna.

Devamı var.

 

 

 

                                             

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

                                           

Dünden devam.

İşte oynanan oyunlar sonrası ülkenin durum ve şu anki geldiği durum açıkça ortada. Halkı ülkeyi soyanlar kaçıyor. Ülkeyi parçalamak için güçler oluşturanlar. Ülke ekonomisine darbe vuruyor. Kendi toraklarımız için değil başka birileri için sınır ötesi hareket ile savaşa giriyoruz.  Ancak ülkeye bir faydası yok.

 Sadece yarın diyecekler ki savaş vardı ekonomi çöktü. Zamları koyduk. Bahaneleri. Amaç Türkiye cumhuriyetinin ortadan kalkması için bazı güçlerin oyunu,  ve buna alet olanlar.  Hiç suçlanmıyorlar. Peki burada biz demokratik solcular. Ve DSP, Ecevitin suçu neydi hep sucladınız. 

İşte Şu an büyüdük diyorlar. Tabi yaşca büyüdük kocuyoruz ama ekonomik ve huzur yönünden cücelerdende daha küçük olduk.  Belki bu gün ülkede bazı kesimler rahatlar. Ama,  dürüst vatandaş borçlu ekmeğini kaybediyor sonu hüsran,  yinede sesi çıkmıyor. Acaba neden?

O zaman bizleri  demokratik solcular Ecevit  ve Ecevitçileri  suçlamaya  kimsenin hakkı yoktur. Bizler ülkeyi ülkenin milli gelir getiren kurumlarını ve  cumhuriyet ilkelerini toprağını kimseye peşkeş çekmedik. Ama yarın gözüken köy kılavuz istemiyor. Ülke silahsız işgal ediliyor. Ancak: ortada ülkenin sahibleri kalmamış.

 Hepsi, on sekiz yaşında nasıl milletvekili oluruz iki yıl sonra süper emekli olup ölünceye kadar yer  içer  yan gelir yatarız peşindeler. Ancak unuttukları bir şey var. yarın bu ülke parçalanır. Cumhuriyet yok olursa, değil maaş, kendinizide kurtaramazsınız.

 Cumhuriyet öncesi işgal günlerini araştırın, birde şu an ortadoğu ülkelerini göz önüne getirin. İşte ülkemiz o ülkelerden daha kötü duruma düşer. O zamanda suçu biz demokratik solculara atamazsınızya;

Bakın şu anki gelir düzeyi ve giderler halkın belini büktü. Adaletli dağılım ile gelir düzeyi arasında uçurumlar oluştu. Birileri çok lüküs içinde yaşarken bazı kesimler ekmeğe muhtac devlet yardımını bekler hale geldi.   İşte  Şu an ülke ve vatandaşın durumu, aldığı üçret ve kazandığı ile emekli maaşı kiralar faturalara yetmiyor. Görün artık bu gerçeği.