Doksan, doksan beş yıl önce, çok dünya ülkesi ,Atatürk’ün kurduğu Türkiye cumhuriyetini Atatürk’ü örnek alarak, kendilerine yol çizdiler. Bu gün çok ülkede büstleri, heykellerini diktiler.
Yok olmuş bir ülke ve toplumu yeniden var eden, bir önder ve halkın inancı ile ilke inkılaplar, sanayi, tarım, askeri başarı ile hava deniz karada aşılmaz denenleri aşıp, yok olan bir milleti var etmişti.
Ancak geçen yıllar sonrası, ülkede siyasilerin emelleri ön plana çıkması ile değişen ülkenin tarımından, sanayisine, güvenliğinden güvenirliğine varıncaya kadar her şeyin yok edilmesi.
İşte gelinen noktayı, tarafsız halk gözüyle gözlemleyenler hariç, acaba bu ülke geçmişinden daha öte yüz yıl geriye mi gitti? O günler el etek öpüp var ol padişahım diyenlerin, soyundan gelenler ülkeyi nereye sürükledi?
İşte son olarak Afrika ülkelerini gezen, Sayın cumhurbaşkanı açıklıyor. Bizim Afrika ülkelerinden alacağımız belleyeceğimiz çok şey var diyor. Ancak, Afrika ülkelerinde çok ülke açlıkla boğuşuyor. Diktatörlükle yönetiliyor. Aklına gelen her türlü hastalıklarla boğuşan halk.
İşte, Mozambik, Madagaskar, Etiyopya, Zambiya gibi ülkelerde ne olduğunu merak eden halkın bazı kesimi, acaba biz onlardan ne öğreneceğiz? Bu gün TV’lerde belgeselleri seyrederken, Afrika ülkelerindeki yaşantıları görünce, insanı bir düşünce alıyor.
Halbuki, geçmişte Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk’ü örnek alan ülkeler. Bu gün dünyaya hükmediyorlar. Biz ise işsizlik yoklukla, boğuşan adalet, kanun yasaların kalmadığı insanların cinnet geçirmeye başladığı bir ülke olduk.
Demek ki nerden nereye gelmişiz ama haberimiz yok. Yani Afrika ülkelerinin de geride bırakmış alabildiğine uçuruma doğru son sürat rampa aşağı geri vitesinde gittiğimizin farkında bile değiliz.