Kıyamet mi kopar? 

Bir Allahın kulu çıksa da; benim gibi kafası kalın, bir şeyi, bir olayı kolay kolay anlamayanlara: 

Şu anda harman yerine dönen, sapın samana karıştığı referandum karmaşasını anlatsa… 

2019 yılının… 

Bilmem ne ayının… 

Bilmem ne tarihinde… 

Geçerlilik kazanacak, yürürlüğe girecek 18 maddelik anayasa deşikliği paketinin yangından mal kaçırırcasına aceleyle getirilmesinin nedenleri…  

Şunlar… 

Şunlar… 

Şunlar dese… 

Bizde bu nedenleri dinledikten sonra, dövüşsüz, kavgasız, dedikodusuz: 

“Yahu biz bilemedik, siz haklıymışsınız onun için oyum EVET” desek… 

Ya da,” yok arkadaş sizin anlattıklarınız benim hiç kafama yatmadı onun için, kusuruma bakmayın benim oyum HAYIR” desek… 

Nasıl olur? 

Dün sevdiğim ve de EVETÇİ olduğunu bildiğim bir arkadaşa yolum düştü uğradım. 

Çaylarımızı yudumlarken bana bunu sordu. Bende yukarıda dediğim gibi: 

Referanduma konu olan bu 18 maddenin ne olduğunu anlamıyor, bilmiyoruz.  

Ayrıca bu acele niye? Sen bu acelenin sebebini biliyor musun? 

Bana tezgâhının altından bilmem ne gazetesinin “18 Maddelik kanun değişikliği” ekini çıkartarak uzattı, “oku” dedi.  

Eke baktım malum gazetelerden birisinin eki.  

Peki, usta sen bu yasa değişikliklerini okudun mu? “Evet, okudum” dedi. Güzel! Peki, “ne anladın?” 

Cevap yok… 

İşte şunu yaptılar da, bunu yaptılar da… Demeye başladı. “Ustam bu elindeki gazetede yazanları ne sen anlarsın ne ben anlarız! 

 Sen hukukçu musun? Yok. Bu yazılanları bizler anlamayız. Bunları bize bizim anlayacağımız lisanla anlatmaları lazım.  

Biz şunu yaptık, Ahmet Efendi bunu yapmadı… Bizim derdimiz şimdi, Ahmet efendini yapmadığı, Ali Beyin yaptıkları değil ki! 

Bize şimdi sorulan soru: çıkartmayı düşündüğümüz kanuna ne diyorsunuz? 

Sorulan soru bize tam olarak; 

Anlatılmalı ki; kafamıza yatarsa EVET demeliyiz, yatmazsa da HAYIR… 

Olay bu kadar basit… 

Basit olmasına basitte bu acelenin nedenini anlayabilsek!