Milli Eğitim Bakanlığı'nın Ortaöğretim Kurumları
Yönetmenliğine göre lise öğrencilerinin evlendirilmesinin yolu
açıldı.Söz konusu değişikliklerin önümüzdeki günlerde hayata
geçirilmesi bekleniyor.
Kamuoyunda 4+4+4 diye adlandırılan kesintili zorunlu
eğitimin bir parçası olarak yayınlanan yönetmelikte,lise çağında
çocukların evlenmesine izin verilmesinin hem psikolojik hem de
toplumsal açıdan eleştirilecek birçok yönü bulunmaktadır.
En başta söylenmesi gereken, lise çağı evliliğe uygun
değildir.Çünkü,çocuk,Psikoloji bilimi bakımından, bu dönemde "ben
kimim" gibi kimlik duygusu geliştirmekte ve kişisel değerlerini
sağlamlaştırmaktadır.
Kimlik duygusunun ve kişisel değerlerinin oluşumu evlilik
kurumu için önemli görüldüğünden, başta bu sürecin tamamlanması
gerekir.Ancak, lise çağı devam ederken, evliliğe izin verilmektedir.
Kişisel değerlerin ve duyguların oluşumuna, olanak tanınmadan
erken evliliğe izin vermek, evlilikle ilgili olumsuzluklara yol
açacaktır. Bu olumsuzlukların başında, boşanma oranlarının artması,
çiftler arasında geçimsizlik, düşmanlık duyguları gelir.Tabii ki bu
olumsuzluklardan en çok çocuklar etkilenecektir.Sonuçta, mutsuz ana -
baba,çocuk ve dolayısıyla toplum.
Toplumsal açıdan bakıldığında ise özellikle kız çocukları
aleyhine olabilecek şekilde olumsuzluklar beklenmektedir.
Kız çocuklarımıza, erken yaşta evliliğe izin vermek, kadını
toplumsal mücadele süreçlerinin dışında tutma ve süreçleri kadın
gözünde değersizleştirme ve sadece Anadolu deyimiyle evinin kadını
olarak düşünmek demektir.Başka bir ifadeyle, mevcut iktidar tarafından
dindar nesil yetiştirme görevi için tahsis edilen bu alandaki 4+4+4
kademeli eğitimin uygulamasında yetişecek neslin bir diğer önemli
öğesi olan kız çocuklarını sadece anne rolüne hapsetmektedir.
Yine, kız çocuklarının lise çağında evliliğine izin vermek, bu
çocukların sosyal hareketliliğini engellemek anlamına gelecektir.Bu
durumunda toplumsal cinsiyet eşitsizliğini daha da derinleştireceği
kaçınılmaz görünmektedir