‘…Gidin ve karanlıktan korkmayın, uyanın Theoden’nin süvarileri. Mızraklar savrulacak, kalkan parçalanacak. Savaş günü, kan günü, güneş doğmadan…Sürün hadi, sürün, sürün düşmanın kökünü kazımak için, ölüm, Ölüm, ölüm…’  Repliği hepimizin hafızalarında o muhteşem görsel şölenle yer almıştır. Dünyanın en iyi filmleri arasında yer alması bir kenara dursun, dünyanın en iyi fantastik kurgusu olduğu konusunda ısrarcıyım. Yazarın iyilerin kazanması için verdiği mücadele karakterlere öyle yansır ki sayfalar ilerledikçe bende orada olmalıyım der ve kendini bir karakterin içinde bulursun. Bana göre yüzüklerin efendisi ‘iyiler cesur olduğu sürece kötülüğün ne denli büyük olduğunun hiçbir önemi yoktur’ ideasının yazıya dökülmüş halidir. Peki neredeyse hepimizin bildiği bir film, çoğumuzun karakterlerle birleştiği bir kitap, bazılarımızın yönetmenini tanıdığı bu başyapıtın yazarı kimdir? Bu muhteşem hayal dünyası ile mitolojinin birleştiği sayfalar kimin kaleminden çıkmıştır?

         John Ronald Reuel Tolkien (3 Ocak 1892- ö. 2 Eylül 1973) İngiliz yazar, şair, filolog ve akademisyen. Aslen Germen asıllı olan yazar bunu hiçbir zaman kabul etmemiş, kendini bir İngiliz olarak kabul etmiştir. Çocukluk yıllarında kısa bir süreliğine babasının işi sebebiyle Güney Afrika’ya yerleşirler ancak annesinin bu durumu uyum sağlayamaması dönüş yolunu hızlandırır. Bu süreçte   J.R.R. Tolkien, Babasını 3 yaşında beyin kanamasından kaybetmesiyle aile büyük bir yıkıma uğrar. İste tam da bu noktada başlıyor Tolkien hikâyesi. Annesini entelektüel biri olması, botanik ve zooloji üzerine çok fazla bilgisi olmasının etkilerini Tolkien’in kitaplarında izleri belirgince yer bırakır. Latincenin temelleri 4 yaşında öğrenmeye ve 10 yaşında tamamen Latince konuşmaya başlar.  İngiltere kırsalına yerleşmeleri ve bu yakın anne oğul ilişkisi içerisinde hayatlarını devam ettirirlerken, 12 yaşında annesini şeker hastalığından kaybeder. Katolik bir muhafazakâr olan Tolkien 1916 yılında hayatının aşkı Edith ile evlenir. 1916-1917 yılları arası arasında kayıp İngiltere mitolojini yazma çalışması olan kayıp masallar kitabına başlar. 1918 de Oxford İngiltere sözcük çalışmalarına dahil edilir. 1922 eski bir metin olan sör Gawain ve yeşil şövalye üzerine çalışmaya başlar, 1925 de bu kitabı basılır. Bu sırada Oxford’daki akademik kariyeri başlamış olur. 1930 yılında Hobit e başlar. 1936 Biuwolf Canavarlar ve Eleştirmenler gibi eski bir metinden yola çıkıp muhteşem bir düzenleme ile doçentlik tezi hazırlayıp raporlar. Bu inceleme çalışmasında birçok olumsuz eleştiri almasına rağmen ortaya çıkan eser herkesi şaşırtmış ve saygınlığını kazanmasını sağlamıştır. Bugün hala İngiltere akademik kitaplarında örnek çalışma kullanılmaktadır. 1937 yılında yanındaki çalışan eski öğrencisinin Hobit notlarını okuyup kendisinin çok da rızası olmasa bile metinleri yayın evine getirir. Çok beğenilir ve yayınevinin ısrarı üzerine Hobit kitabı basılır. Çok ciddi seviyede bir yankı uyandırır ve devamını istenir. 1939 yılında ‘peri masalları’ adlı konferansı, entelektüel hayatı açısından etkileyici ve belirleyici bir konferans olur.  1945 yılında Mellon kürsüsünün başına geçer. Artık tanınmış saygın ünlü bir profesördür. 1949 da yüzüklerin efendisini kitabının birinci ve ikinci cildi, 1950 yılında da üçüncü cildi piyasaya çıkar. Bu sayede hızlı bir üne kavuşmuş ve 4 çocuk sahibi bir baba olarak maddi anlamda refaha kavuşmuştur. Ölümünden sonra editör olan büyük oğlu ile bütün notlar ve yazılar toparlanıp 1977 Sılmarıllıon kitabı yayınlanıyor.

          Çocuklarına masal yazan bir babadan, insanlığa çok katmanlı fantastik hikayeler anlatan yazarlığa uzanan bir yaşam. Bugün hala İngiliz edebiyatında Tolkien ismi bir uzmanlık alanı olarak devam ettirilmektedir. Neredeyse bütün dillere çevrilen eserleriyle edebiyat dünyasında unutulmaz yazarlar arasında yeri aldı.  Ölümünden sonra arkasında kırk bir bavul not bırakmış ve hala güncellenerek yenilenen eserleri yazılmaya devam etmektedir.

Yazar Serkan ARSLAN