Ayşe teyze Sarı Gümrük Mahallesi’nde yaşıyordu. Yan komşusu olan bir aile ile çok iyi anlaşıyordu. Bu aile çok yardım severdi. Bir gün Ayşe teyze bu aileyi çay içmeye davet etti. Onlara hikâyeler, anılar ve fıkralar anlattı. Bu fıkralar çok komik, anılar çok güzel ve hikayeler de çok anlamlıydı.Hatta bu hikayelerden biri de komşuları ile yaşanmıştı. Bir gün pazardan gelen Ayşe Teyze komşuları ile konuşuyordu. Bir yerde patlama olmuştu.Patlamada yaralılar ve ölenler olmuştu.Ayşe teyze ve komşuları ölenler için başsağlığına gitmişlerdi. O sırada biri içeri girerek “ yangın var”diye bağırdı ve herkes bağrışıp koşuşmaya başladı. Dumanlar yayılırken zehirlenenler, ölenler ve yaralananlar oldu. Bu yaralananlardan biri de Ayşe teyzeydi ve bacağı kırılmıştı. Komşusu Melek Hanım ve kızı olan biteni anlamak için geldiklerinde birden ahhh! diye bir ses duyuldu. Bu Ayşe teyzenin sesiydi, hemen içeri girip baktılar ve Ayşe teyzenin yerde olduğunu gördüler. Onu alıp koltuğa uzattılar ve ona ne olduğunu sordular. Ayşe Teyze başladı anlatmaya. “Komşular ile başsağlığındayken yangın çıktı. Herkes koşmaya başladı, ben koşarken yola çıktım. Sonra üzerime doğru gelen bir araba gördüm,paniğe kapıldım,kaçamadım.Araba durmaya çalışsa da duramadı ve bana çarptı. Hastaneye kaldırdılar, ayağım kırılmış ve alçıya aldılar , sonra beni eve bıraktılar, su içmek için kalkmaya çalışırken yere düştüm, sonra siz sesime koştunuz” dedi.
O günden sonra komşuları, Ayşe Teyze’nin ayağı iyileşene kadar her gün onu ziyaret ettiler. İhtiyaçlarını giderdiler. Onu hiç yalnız bırakmadılar. Ayşe Teyze gibi iyi yürekli bir kadının böyle iyi komşuları olması çok güzel olmuştu.
Komşu komşunun külüne muhtaçtır, ev alma komşu al, dedikleri bu olsa gerek, kış akşamlarındaki bu sohbet herkesin içini ısıtmıştı. İyilik eden iyilik bulur.
Mehmet Burhan Durak
GHV İnal Aydınoğlu İlkokulu
4/B Sınıfı