İnternette gezinirken “Daha Temiz bir Türkiye için Haber Hürriyeti” adlı bir siteye girdim. Burada karşıma Zeynel Kozanoğlu adlı bir yazar çıktı. Yazıları beni öylesine sardı ki, bunlardan hiç olmazsa birini kendi okurlarımla paylaşmalyım dedim.

İşte o yazı:

RET RET RET

“…1960 ihtilali öncesinde Osman Bölükbaşı Kırşehir Milletvekiliydi. İktidar olan Demokrat Parti’ye karşı da tek başına muhalefet partisi gibi çalışıyordu. Menderes’i bunaltıyordu.

Osman Bölükbaşı’yı Milletvekili seçen Kırşehir ilini ilçeye çevirerek cezalandıran o günün iktidarı bu arada Meclis’te yaman bir tuzaktan kurtulamadı.

Osman Bölükbaşı her gün pek çok soru önergesi veriyordu. Başkan da “Osman Bölükbaşı’nın önergesi var, okutuyorum” dediğinde genel kurul sıra kapaklarını vurarak ve “Red! Red! Red!” diye haykırarak önergeyi dinlemeden reddediyordu.

Osman Bölükbaşı dünyanın akıllı adamlarından biriydi. Siz misiniz önergelerimi dinlemeden reddeden, dedi. Ve şöyle bir tuzak kurdu.

Meclis Başkanlığı'na hitaben bir önerge yazdı: “Allah birdir, ondan başka Allah yoktur” dedi.

Önergeyi başkan genel kurulun bilgisine sunacak. Ama dinleyen yok. Bağırtı, çağırtı, kapak takırtısı arasında önerge okundu okunmadı. Konu kapandı. Bölükbaşı sesini çıkarmadı... Haftaya bir başka önergesi okunacak.
Milletvekilleri yine “Red! Red!” diye haykırmaya başlayınca Kırşehir Milletvekili Osman Bölükbaşı’nın oturduğu yerden şöyle seslendiği duyuldu:

“Allah birdir diye önerge verdim, onu bile reddettiniz, Allahsızlar...”
Meclis genel kurulunda buz gibi bir hava esti. Milletvekilleri bu sözü işitmişlerdi. O gün Bölükbaşı’ya beş birleşime katılamama cezası verildi. Ancak, bu olay Meclis tutanaklarında tarihi bir anıt gibi yerini aldı.

Bu anlattığım masal değil. Gerçeğin ta kendisi. Peki, niye anlattım. İki nedeni var: Bu millet Osman Bölükbaşı gibi yiğit evlâdının değerini bilmedi. Ona çok yanıyorum.

Bir de milletvekili de olsa insanlarımız anlamadan, dinlemeden hemen tavır takınıyorlar... Yandaş olacaklarsa yandaş oluyorlar, karşıt olacaklarsa karşıt...

CHP Genel Başkanı, Başbakana seslendi: Sana bir önerim var.

MHP Genel başkanı “Ret! Ret!” dedi, ortaya çıktı.

Kardeşim adam ne dedi de sen olmaz, dedin... Bekle arkadaş diyeceğini bir desin.

Sen padişah değilsin, sultan değilsin... Kurulların var. Orada tartış, görüş. Sonra kararını bildir.

Ötekiler hakkında laf etmek istemiyorum. Onlar zaten siyasi parti değiller.”

***

Siz olsanız böyle bir yazıya daha ne ekleyebilirsiniz ki?

Ben sadece şunu eklemeden geçemeyeceğim:

İktidar dışında kalan 220’e yakın milletvekili var.

Doğaları gereği hepsinin de muhalif olmaları gerekir.

Eğer bunların tümü muhalefet yapmıyorsa, ya yandaş, candaş olarak midesel beklentileri vardır, ya da salla başı al maaşı türünden devamlılıkla, devamsızlıkla okula gidip gelen tembel öğrenciler gibi meclise girip çıkıyorlar. Milletvekilliğinden ballı emekliye ayrılabilmek için sıkıntıya katlanıyorlar.

Bugün, meclisteki 198 milletvekilinin her biri birer Bölükbaşı olabilse, bunların her biri her gün bir soru önergesi vererek Tayip beyi bunaltsalar, her halde o da önünü boş bulup ülkeyi cumhuriyet gibi değil de padişahlık gibi yönetemezdi.

***

Teşekkürler Zeynel Kozanoğlu. Eline, diline, beynine sağlık. Kaleminin ucu körelmesin!