Meyveler bizim için çok iyi bir vitamin, mineral, antioksidan ve posa kaynağıdır. Günlük beslenmemizde yer vermemiz gereken besin grubudur. Meyveler bağışıklık sistemimizi güçlendirir, bedenimizi toksik ögelerden arındırır ve kan şekerimizi dengeleyerek gereksiz kalori alımımızı önler. Birçoğumuz meyve yemek yerine meyve suyu tüketmeyi tercih ediyor. Doğru olan ise meyvenin kendisini tüketmektir. Hatta meyveleri kabuğu ile tüketin. Tüketirken iyice temizleyip yıkayarak kimyasal atıklardan arındırarak tüketin. Meyve suları işlem sırasında içerdiği C vitamini, antioksidan ve lif miktarını önemli ölçüde kaybediyor. Günlük olarak almamız gereken 25-30 g kadar vücudumuzun life ihtiyacı vardır. Almamız gereken lif miktarı azaldığında sağlık problemleri artıyor ve kilo artışına sebep oluyor. Lifli beslenme ile uzun süreli tokluk hissederek fazla yeme hissini bastıracaktır. Meyve suyu yerine meyve tüketmeyi tercih ettiğimizde çiğneme süresi uzayacağı için beyine tokluk sinyali de gidecektir.
Kalori açısından büyük fark!
1 orta boy portakal 60 kaloridir fakat bir bardak taze sıkılmış portakal suyu için 3 orta boy portakal harcanır. Böylece hem tokluk hissi sağlayamazsınız hem de fazladan kalori almış olursunuz. Meyve suyunun glisemik indeksi meyveye göre oldukça fazla olduğu için bu durum kan şekerinizi de olumsuz yönden etkileyecektir. Özellikle paketli meyve suları ilave şeker ve katkı maddeleri içerdiği için tükettiğinizde çok daha fazla kalori almanızı sağlayacaktır. Meyve suyu tükettiğimizde posadan fakir ve oda ısısında bekleme süreci ile okside olmuş vitamin kaybına uğramış bir içecek tüketiriz.
Meyveyi sıkmak yerine blenderize etmeyi tercih edin!
Meyveleri blenderize ederek daha sağlıklı hale getirmiş oluruz. Hatta fazla früktoz alımını önlemek için içine sebze ilave edebiliriz. Fazla früktoz alımını önlediğimizde kan şekerimizde dengede kalmış olacak.
Miktara dikkat!
Meyveleri tüketirken de miktara dikkat etmemiz gerekiyor. Porsiyon kontrollü olarak tüketmeliyiz. Fazla tükettiğimiz früktozu karaciğer vücudumuzun kullanması için yeterince hızla işleyememekte ve zararlı olan yağ oluşumuna başlayarak trigliserit olarak kana karıştırmaktadır. Böylece bel çevresinde yağlanma kaçınılmaz bir hal almaktadır.
