Dünyada konakladığımız süre boyunca bizlere ev sahipliği yapan bedenlerimiz aslında pek çok engelin önünde ve ötesinde…

Bedenlerimize somut şekillerde engel olan pek çok durum mevcut. Görme, işitme, yürüme eylemlerinin noksanlıkları gibi…

İnsanoğlu için de elindekinin kıymetini yitirmeden anlayamayan tek varlık diyebiliriz. Ellerim bana ait, bacaklarım bana ait diyebiliyoruz ve hepimiz kendimizden yüzde yüz eminiz bunu söylerken, elimizden alınana kadar da farkına varmıyoruz bunların birer nimet olduğunu.

Ne yazık, empati duygusundan yoksun bir şekilde kutlama mesajları yayınlayarak geçeceğimiz sıradan bir hafta halini aldı bu durum!

 Engellinin önündeki en büyük engel bizleriz çünkü engel bizim zihinlerimizde. Yaşamanın maliyeti elleri ve ayakları henüz sağlam olan bizler için bile zorken, yılın sadece bir haftası hatırladığımız insanlar için 1,264 TL ne kadar maliyetsiz olabilir? Milyonlarca engelli eğitim, sağlık, istihdam gibi yaşamsal haklara ulaşamazken; 1 trilyon 750 milyar 1957 milyon TL’lik 2022 bütçesinin sadece yüzde 1,6’sı engellilikle ilgili tahsis edildi. Bu bütçe her birinin ihtiyacını ne kadar karşılayabilir? Bizler yataktan kalkmak, yürüyebilmek için bacaklarımıza para vermiyoruz, peki ya bir gün bunu yapmak zorunda kalırsak, bu bütçe bizlere yeterli olacak mı?

İşsizlik, ülkemizin en büyük sorunlarından birisi bedenlerimizde bir engel yokken istihdam edilemiyoruz. Peki ya çalışabilir engellilerin istihdam sorunu, işsizlik oranı onlar için %78’ler seviyesinde seyrederken, gerçekten sadece engelliler haftasını kutlayıp geçecek miyiz?

Binalarımız, kaldırımlarımız, toplu taşımalarımız onlar için barikat halindeyken, bizler ne zamana kadar öylece yürüyüp geçeceğiz! Bedenlerimiz dünyada konakladığımız birinci evimiz, bu herkes için böyle, zihinlerimizde ki engellerin kalkması ve tam bir eşitlik için fiziki engellerin kaldırıldığı bir dünyada var olmak umuduyla…