Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Zafer Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Mehmet Pamuk, olayın sadece bir rüşvet davası değil, devletin en derin kademelerinde kök salmış yozlaşmanın bir yansıması olduğunu ifade etti.
Kamuya karşı işlenilmiş organize bir suçtur
Pamuk, “Devletin bir bürokratı, yıllarca adeta bir kara para makinesi gibi çalışmış. Bu servetin kaynağı nedir, kimlerden alındı, kimlere aktarıldı? Sadece görev maaşıyla böyle bir servet edinilemez. Bu, kamuya karşı işlenmiş organize bir suçtur,” dedi.
Polis baskını sırasında dikkat çeken detaylar da kamuoyunun tepkisini büyüttü. Çarşafa sarılı bir eşyanın yürüdüğü, Acar’ın eşi tarafından açılmadan başka bir adrese taşındığı iddiası, delillerin gizlenmiş olabileceğini gündeme getirdi. Üst katın farklı bir adrese kayıtlı olması nedeniyle aramanın yarım bırakılması ise kamu vicdanını yaraladı.
Bu buzdağının sadece görünen kısmı
Pamuk, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“200 milyonluk altın ve döviz bir daire başkanının evinden çıkıyorsa, bu buzdağının sadece görünen kısmıdır. Bu kişi tek başına mı yaptı? Yıllardır aynı kurumda kimlerle çalıştı, hangi ihalelere imza attı? Devletin kurumları içten içe çürürken, vatandaş her geçen gün daha fazla yoksullaşıyor.”
Hatırlanacağı üzere, Acar’ın 2020 yılında dönemin Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu tarafından görevden alındığı da ortaya çıktı. Pamuk bu detayla ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Bu şahsın görevden alınması geç kalınmış bir adımdır. Görevden almak yetmez; imzası olan tüm belgeler, yapılan tüm ihaleler, o dönemde oluşan mal varlıkları detaylı şekilde incelenmelidir. Devleti yönetenler şeffaflık ve hesap verebilirlik konusunda daha fazla sorumluluk almak zorundadır.”