YASALAR

Yasalar ve Anayasa ülkenin, halkın uyması gereken yasalarla belirlenirken, birde Anayasa’da belirlenen ve ülkenin temel taşlarını himayesi altına alınan, bazı maddeler var ki, bunu değiştirmeye kimsenin gücü asla yetmez.

 İşte bu yasaları  belirleyen hukuk ve yargı bir birinin tamamlayıcısı olarak , görev alanını belirler. Yasa koyucular ile yasa uygulayıcıları olarak, yerelden başlayıp, Yargıtay’a varıncaya kadar mahkemelerin kararları ile Savcıların görev alanları kapsamında davranışları ile son noktayı koyan Yargıtay.

İşte burada tabandan tavana varıncaya kadar, vatandaş için uygulanan yasalar uygulamalar, harfiyen uygulanırken,  bazı kesimler ile şu anki iktidar için, yasaların, geçersiz olduğu görülmektedir. Çünkü ülkede yapılan bir cumhurbaşkanlığı seçimi arifesinde başlayan hukuksuzluklar ve yasaların çiğnendiği açıkca ortada olduğu halde görev kapsamı içine giren yetkililerin görevlerini yerine getirmemeleri ile onlarda suça ortak oldular.

Bu şu andaki bütün cumhuriyet kurumları olarak,yasalara uyması ve gereken müdahaleyi ve dava açması gereken savcısından, meclise varıncaya kadar hepsini kapsamaktadır. Ayrıca, yasaları ihlal eden siyasi kuruluşlar ve hükümet hakkında gereken soruşturmayı yapması gereken, Yargıtay Başsavcısı da dahil. Ülkede yapılmış olan sivil devrimde yer almış oldular. Çünkü bu güne kadar anayasa mahkemesinin verdiği bazı kararları uygulamayanlar hakkında gerekli işlemi yapmamışlardır.

Şu  an ülkede cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık bakanlıkların yasal olarak bir yetkisi  kalmadığını ,Yargıtay başsavcısı daha iyi biliyor.  Anayasa da belirlenen seçim sonrası uyması gereken yasaları yerine getirmeyenler hakkındaki dava açma yetkisi Yargıtay başsavcısının işidir. Eğer bu güne kadar üzerine düşen görevi yerine getirmemişse  oda yasal olarak suç işlemiştir.

Devamı yarın.