YALTAKÇILIK

 

            Kimileri, menfaatleri için olmaz yalakalığı, şaklabanlığı yapar. Öyle ki serveti tirleyi aşmış olmasına rağmen; nedense gözleri bir türlü doymaz.

            Kanuni Sultan Süleyman’ın “Ölünce, kolumun birini tabuttan dışarı sarkıtın. Cümle âlem görsün ki, Cihan Padişahı Sultan Süleyman bile, öbür tarafa bir şey götüremiyor” sözüne bile inanmazlar.

            Aklına turp suyu sıkılasıcalar.

            xxx  

            Bu yazımda sizlere konuyu, deyimlerle anlatmaya çalışacağım.

            xxx

            Kendine güvenen kişi, baldırının etini yer, kasaba minnet etmez. Ama kimileri var ya, Acem kılıcı gibi iki tarafı da keser. Anlayacağınız, hem nalına hem mıhına vurur.

            Doymak bilmezler, çünkü aç gözlüdürler. Açık alınla gezecekleri yerde, menfaatperest oldukları ve yalakalıkları yüzünden, yetkililerin gözüne girmek için çalışırlar. Kuruluşlar kurarlar, akla hayale gelmez işleri becermeğe çalışırlar.

            Altında hep çıkar vardır!

            xxx      

            İktidarlar değiştikçe, kendileri de değişir; ağzını değiştirmeyi çok iyi becerirler. Yani açık kapı bırakmayı çok iyi bilirler.

            Bunlara, eyyam dümbeleği denir.

            İnsan kaypak olmamalı; adlı adıyla olabilmeli.

            Genelde bu tip insanlar, açık fikirli olmadıkları gibi açık yürekli de değildirler.

            xxx

            Göze hoş görünüp menfaat sağlamak için bir araya gelenlere katılmaya Agap’un gazı gibi atılıverirler. Günü gelince afyonun başına vuracağını düşünemezler.

            İşin içinde menfaat var ya,  söyleneni anlasa da anlamasa da Ahfeş’in keçisi gibi başını sallayıp dururlar.

            Ve de el pençe divan durup “evet beyefendi, evet beyefendi” den başka söz söyleyemezler.

            xxx

            Bunlar, ağzına bir zeytin verip altına bir tulum tutar; sözün özü bir verip beş alabilmenin peşindedirler.

            Allem, kalemcidirler.

            Bunlar sağa, sola faydalı gibi görünürler ama aslında, balaban aş pişirmiş, çocukları başına üşüşmüş örneği yalnız kendilerini ve yakınlarını düşünürler.

            Al gülüm, ver gülüm.

            xxx

            Maddi çıkar için, başkalarının başına çorap bile örerler; bu gibiler, insanın kafasına vurur, elinden ekmeğini bile alırlar.

            Gaddardırlar.

            Sırtlarını kodamana bağladılar ya, artık mangalda kül bırakmazlar. Meydan okurlar, boş olan göğüslerini kabartırlar.

            Aslında mezhebinin meşrebine uymadığını göremezler.

            xxx

            İki yüzlülük, daima insana gülmez, zamanı gelir açmaza bile düşürür.

            Yalakalık yaptığı kişiyle, kendilerini omuz omuza zannetseler de, mantara bastıklarının, ileride kullanılacaklarını dahi göremezler.

            Para babaları olmalarından dolayı her şeye hükmedeceklerini zannedenler, aslında toplumdan aforoz edildiklerinden bihaberdirler.

            Ne diyelim; tırhallı hep bir hallı.