Bir iddia sürüp gidiyor; Yaparım, yapamazsın…
Sakın yapmaya niyetlenmeyin bedelini ödemeyiz diyen. Kendine çok güvenen bir söylem, vardır bir bildiği.. Karşı söylem, yaparız, yaparlar, paralarını alırlar.
Ha burada kalsa iyi. Söke söke alırlar diye bir de zoru kolaylaştıracak yol gösteriyor dili döndüğünce. Kimden yanasın derler adama?
Bu ülkenin gün görmüşlüğünü unutuyorlar. O gördüğümüz günden öğrendiğimiz, Ülkenin bekası üzerine ipotek koyanlara karşı "geldikleri gibi giderler" diyen Gerçek Lider Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ten öğrendiğimiz.
Kural halen geçerli... Hiçbir bilimsel, çevresel, toplumsal, askeri, ekonomik kurala uymayan bir projenin hayata geçirilmesinde ki bu inatlaşmanın menfaattarlarını sorgulamayan bir topluma bu tür dayatmalar ne ifade ediyor acaba? Anlamaları için acaba bu ifadeyi başka türlü mü ifade etse?
Allah'tan bu projeyi dayatan anlayış dili sürçüp de seve seve alırlar demiyor. Ya bir de böyle dese maazallah ne yapardık? Hani bir de elimizde tek kalan namustan olma var. Ele güne ne derdik? Kulağımız duyuyor, gözümüz görüyor bu tür ahlaksızlıkları tarikat yurtlarında, kurslarında bademlenen insanlık dışılarla.
Bir defadan bir şey olmaz diyen cinsiyeti Kadın olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ve birliktelikleri Topluma kanıksatıyorlar mı acaba? Gerçi elin günün oyunu bu.
Bir de bizim tabirle, oyun uşağı da bulunca… Ağacın kurdu bedeninde. Muhalif geçinenleri bilmem ama, Halk olarak çaldırmayacağımız, saat 24:00’ten sonra müzik aleti değil, geleceğimiz…
Sonsuza kadar… Böyle biline.