UTANMAYANLAR-UTANANLAR 

Görevdeyken, son sınıfların birinde yılın sonu geldiğinde, muhasebe defterlerinin altına aşağıda sunacağım yemini ettirmiş, imzalatmıştım:
“Hayata atıldığım zaman, yapacağım alış-verişlerde belge isteyeceğime namusum ve şerefim üzerine yemin ederim.”
Bu öğrencilerim, acaba yeminlerine sadık kaldılar mı?
Şüphe duymaktayım.

Bir tarafta utananlar bir tarafta uyanmayanlar var. Özellikle perakende alış-verişlerde alıcı, belge istemekten utanıyor. Ama belge vermeyenin, kendisinden aldığı Katma Değer Vergisinin, alıcının cebinde kaldığını ve de buna dayalı olarak Gelir Vergisi kaçırdığını hiç düşünmüyor.
Belge vermeyen satıcının bunu bilerek yaptığı apaçık ortada.
Sizler neden belge istemekten utanıyorsunuz; belge vermeyen utanmazlar, utansın.

Alıcı sizler ve satıcılar, vatandaşlık görevini yapmıyorsunuz. Devleti yönetenlerden birçok hak talep ediyorsunuz ama kendisine düşen görevi yerine getirmiyorsunuz. Üstelik vergi kaçırılmasına yardımda bulunuyorsunuz.
***
Büyük otellerde yapılan bir nişan törenine gittim. Hani küçükken kovboy filmlerine giderdik! Ortalık karman çorban, salon sigara dumanları ile dolu olurdu. Aynı filmdeki gibi otelin salonunda fosur fosur sigara içiliyor. Bu sigara içenler yasaya uymadıkları gibi yaşlı ve hastalıklı olanları düşünmüyorlar bile.
Benim bildiğim yetkililerin zaman zaman kontroller yapmalarının sağlamaları gerek. Ama Hayli zamandır böyle bir kontrole rastlayamadım.

Kanun yapmak kolay; herhalde uygulamak zor!
***
Hocanın eşeğini bir gün hırsızlar çalar
Hocamız kara kara düşüncelere dalar.
Çevirir etrafını konu komşu.
Hocanın dertli dertli oturuşunu
Komşuların yüreğine dokunur.
Türlü türlü de nutuklar okunur.
Bilgiçlik taslamanın tam saati;
Herkes birbirine bulur kabahati.
Kimi der ki “Hocam, kabahat sende!
El aleme itimat edilir mi?”
Kimi der: “Sende değil eşeğinde!
Hırsıza uyulur da gidilir mi?”
Kimi der: “Sende de var, onda da var!”
Ama en sonunda Hoca da kızar:
“Peki, ikimizin de suçu pek çok;
Ya hırsızın hiç mi kabahati yok?”
***
Yukarıda sunduğum her iki konuda da suçlular, yasayı uygulayıcılar ile yasaya uymayanlardır.
Ne dersiniz?
Orhan YALKIN