ÜFLEMEKLE OLMUYOR

Siz herhangi bir bozuk makineyi açmadan, makinenin suratına bakarak arızayı anlayabilir, teşhis koyabilir misiniz?

Şimdi bu da nasıl soru diyebilirsiniz.

Bu şekilde teşhis koyup, arızayı bilenler var da!

Anlatayım.

xxx

Siemens marka bir çamaşır makinemiz var. Almanya’da çalışan bir arkadaşım getirmişti. Makinenin bütün aksamı maden; saat gibi çalışıyordu.

Bir ara, sıkmaya geçince sesler çıkarmaya başladı.

xxx

Herkes gibi ben de telefonla servisini aradım; durumu izah ettim; servis talebinde bulundum.

Servisteki bayan, kapaktaki numarayı sordu; söyledim.

Ertesi gün servis, genç bir elemanını gönderdi.

Makinenin kapağına bakıp makinenin eski olduğunu, bilyelerinin bozuk olduğunu, parçalarının bulunmadığını söyleyip, 20 lira servis ücretini alıp gitti.

xxx

Kapaktaki numarayı ve makinenin eski olduğunu servisi yazdırırken yetkililer sormuş ve öğrenmişlerdi. O zaman, eski bir makinenin parçasının olmadığı bilindiği halde tamir elemanı niçin gönderiliyordu?!

Servis ücreti almak için mi?

xxx

Asıl beni hayrete düşüren, makineye el sürmeden, bir, iki saniye çalıştırıp, bilyelerinin bozulduğunun söylenmesiydi.

Siemens sevisine inanmayıp tanıdığım bir özel servisi çağırdım. Adam makinenin arkasını açıp kontrol ettikten sonra bana:

Makinenin bilyelerinin, bilye yataklarının sağlam, motorun bozuk olduğunu söyledi. Motoru söküp götürdü; tamir etti getirdi.

Şimdi makine, yenisi gibi çalışıyor.

Benin hatam, asıl servisi çağırmam mıydı?

xxx

Makineye el sürmeden arızayı bilip teşhis koymak marifettir; her babayiğidin kârı değildir.

Ancak doğru olmak şartıyla…

Üfürmekle olmuyor!

xxx

Servise durumu bildirdiğim halde, nedense oralı olan olmadı!

xxx

Yazıya bir Temel fıkrasıyla son verelim:

Temel, otelde sabah kahvaltısı yapıyormuş.

Çatalını tabaktaki zeytine uzatmış, ama zeytin fırlamış. Bir daha, bir daha derken zeytini bir türlü çatalıyla alamamış. Bu durumu gören garson dönüp gelmiş.

-Bir dakika efendim, diyerek çatalı almış, zeytine batırmış, Temel’e uzatarak:

-Buyurun!

Temel ters, ters garsona bakmış, sonrada:

-Ben zeytini yormasaydım, sen onu zor yakalardın.

xxx

Servis elemanı yanlış teşhis koyup, üflemeseydi, biz makineyi çalıştırabilir miydik?

Yoksa inanıp, atar mıydık?