TÜRKİYE EKONOMİ MODELİ

 

            Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 2021 Yıllık Faaliyet Raporunu kapsayan kitapçık bana da geldi. İçi boş bir faaliyet.

            Enflasyonun üç temel ayağı görünüyor:

            1-Emisyon. Banka ihtiyaçtan fazla TL basmış. 2020 yılında tedavülde bulunan TL miktarı 188.369.446.500 TL iken 2021 yılı sonu itibariyle bu miktar 235.377.439.588 TL’na çıkarılmıştır. Bir yıl içerisinde mevcut para miktarı 47.007.993.088 TL kadar artırılmıştır. Bu bir yılda emisyonun %25 artışı demektir. Yani piyasaya mevcut paranın üzerine %25 para eklenmiş oluyor.

            2-Dolar mevcudu. Merkez bankasında, bankaya ait bir dolar bile olmadığı gibi eksi dolar gözüküyor. Bu miktar 42 milyar dolar civarındadır. Yani 42 milyar dolar bankaya verilse; bu senin olsun dense bankanın kendi doları sıfırlanmış ne dolar borcu ne de doları olur.

            3-Ödemeler Dengesi. Bir ülke, yabancı ülkelerle ticaret yapar; bu alım satımların sonucu Ticaret Bilançosunda toplanır. Gelen turistlerin bıraktıkları paralar ile yurt dışına gidenlerin harcadıkları paralar da Turizm Bilançosunda gözükür. Yurda gelip çalışan yabancı işçilerin gelirleri ile yurt dışına çalışmak üzere giden işçilerin ücretleri de Emek-İşçi Bilançosunda birikir. Bütün bu bilançolar yıl sonunda Ödemeler Bilançosunda toplanır.

            Ödemeler Bilançosunun sol tarafı ülkenin alacağını, sağ tarafı da ülkenin borcunu gösterir. Konuşulan Ödemeler Dengesi buradan çıkmaktadır.

            ***

            Bütün bunlar ele alınınca ülkemizdeki enflasyonun kolay kolay düşüp sonlanacağı hayal gibi gözüküyor.

            Çünkü ithalatımız ihracattan fazla. Dünya siyaseti göz önüne alındığında fazla turist gelmeyeceği gözüküyor. İşçilerimiz ise eskisi gibi para getirmiyorlar,

            Diğer yandan güvensizlik sonucu yabancı sermaye de gelmiyor.

            Ödemeler dengesi, borç ödemelerimizi zorlaştırıyor. Merkez Bankasının kendi dövizi yok. Borcu, borçla ödemek zorunda kalınıyor. Dış borç zaten milyarlar aşmış. Üstelik borç dolar tedarikinde fahiş faiz ödemek zorunda kalınıyor.

            ***

            Sizlere Merkez Bankası Başkanı Pof. Dr. Şahap Kavcuoğlu’nun önsözünden pasajlar sunmak istiyorum:

            “Kurulduğu günden bu yana ülkemizin refahı için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası faaliyetlerine başlamasının 90. Yıl dönümü büyük bir gururla geride bırakmıştır. TCMB, 2021 yılında sürdürülebilir fiyat istikrarını sağlama ve finansal istikrarı destekleme amaçları doğrultusunda para politikası ve likidite araçlarını gerekli şekilde kullanmaya devam etmiştir.”

            “………….”

            “TCMB, sürdürülebilir fiyat istikrarı açısından destekleyici bir unsur olan finansal istikrarı da gözetmeye devam edecektir. Bu kapsamda TCMB 2022 yılında, parasal aktarım mekanizmasının sağlıklı işleyişini sağlamak ve makrofinansal istikrara ilişkin riskleri sınırlamak amacıyla, elindeki politika araçlarını en etkin şekilde kullanacaktır.

            Toplumsal refaha katkı sağlama misyonuyla hareket eden TCMB sürdürülebilir fiyat istikranının, büyüme ve istihdam artışının farkındalığıyla çalışmalarını sürdürmektedir.         

            ………

            Önümüzdeki dönemde de Türkiye Ekonomi Modeli çerçevesinde sürdürülebilir fiyat istikrarını sağlamak amacıyla ülkemiz ekonomisine katkı sağlamaya devam edeceğiz.”

            ***

            Bize “AMİN” demekten başka söyleyecek söz kalmıyor.

                                                                                                           Orhan YALKIN