Ekonomi

Teşvik Sisteminde Kapsamlı Bir Değişiklik Hazırlığı İçindeyiz

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, teşvik sisteminde kapsamlı bir değişiklik hazırlığı içinde olduklarını belirterek, "Burada yine verimliliği artırıcı yaklaşımları esas alacağız." dedi.

Ekonomi yönetimi, 2025-2027 dönemi Orta Vadeli Program'ın (OVP) Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde açıklanmasının ardından soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Orta Vadeli Programın amacı, enflasyonun tek haneye düşürülmesidir

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, ekonomide sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme, küresel rekabet gücü artışı ve ithalat bağımlılığının azaltılması için etkin bir sanayi politikası çerçevesinde yapısal dönüşüm adımlarının atılmasının önemli olduğunu söyledi.

OVP'de de bu adımlara güçlü şekilde yer verildiğine işaret eden Kacır, "Yüksek katma değerli üretimi güçlendirmek bu adımların ana hedeflerinden biri. Hem üretimde hem ihracatta orta yüksek ve yüksek teknoloji ürünlerin payını artırmayı amaçlıyor ve bu doğrultuda önemli adımları hayata geçiriyoruz." diye konuştu.

Kacır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı'nın bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti tarihinde açıklanmış en kapsamlı ve en büyük ölçekli yatırım teşvik programı olduğunu dile getirdi.

Programın yenilikçi yüksek teknoloji alanlarına odaklanan yeni teknolojileri, rekabet gücünü sağlayacak ekonomik ölçeğe sahip olarak Türkiye'de hayata geçirmeyi, teknik ve mali yeterliliğe sahip yatırımları önceliklendirmeyi, teknolojik kazanım boyutu olan ve stratejik katma değer sağlayan yatırımları hayata geçirmeyi amaçladığını vurgulayan Kacır, şu değerlendirmede bulundu:

"Bu programla önümüzdeki dönemde küresel yatırımların, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının Türkiye'ye gelişini de hızlandırmayı sağlayacağız. Yine Merkez Bankamız ile hayata geçirdiğimiz ve bankamızın üç yıl içinde 300 milyar lira kaynak sağladığı Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programı'nı da tümüyle 284 yüksek teknoloji ürünü ve 261 yenilikçi teknoloji başlığına odakladık. Bu programın teknik ve stratejik değerlendirme süreçlerini de bakanlık olarak gerçekleştiriyoruz."

"İkiz dönüşüm" hedefi

Kacır, son dönemde uygulamaya alınan Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı ile de AR-GE'den seri üretime kadar TÜBİTAK, KOSGEB ve Bakanlık yatırım teşviklerini tek pencereden yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünlere yönelik sunduklarını anlattı.

Rekabet gücü için en önemli hedeflerden birinin de Türkiye'de ikiz dönüşümü hızlandırmak olduğuna dikkati çeken Kacır, şunları söyledi:

"İkiz dönüşüm dediğimizde dijital dönüşümden ve yeşil dönüşümden bahsediyoruz. Teknolojik altyapının kurulması, dijital becerilerin yükseltilmesi yönüyle dijital dönüşümde ve özellikle uluslararası düzenlemelere uyum yönüyle karbon emisyonunu azaltıcı yatırımların hızlanması yönüyle de yeşil dönüşümde önümüzdeki dönemde etkin adımları yine son dönemde ilan ettiğimiz Yeşil ve Dijital Dönüşüm Destek Programı ile sağlamayı amaçlıyoruz."

Kacır, OVP'de öngörüldüğü üzere verimliliği artırıcı başka önemli adımları da etkin şekilde atmaya devam edeceklerini ifade etti.

Planlı sanayi alanlarının gelişiminin en önemli çalışma alanlarından biri olduğunu vurgulayan Kacır, şunları kaydetti:

"Bugün Resmi Gazete'de yayınlanan reform niteliğinde değişimler içeren Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) Yönetmeliği'nde attığımız adımlarla önümüzdeki dönemde hem OSB'lerde altyapı kurulumlarını hızlandıracağız hem de sanayicilerimizin OSB'lerde yatırım yerine erişimini daha kolay ve mümkün hale getireceğiz. Yine OVP'de öngörüldüğü üzere AR-GE'ye yönelik faaliyetlerin TÜBİTAK ve KOSGEB gibi kurumlarımız eliyle güçlü şekilde desteklenmesi, KOBİ'lerin dayanıklılığının verimlilik odaklı yaklaşımlarla yükseltilmesi, teknoloji girişimciliğinin yükseltilmesi de önemli çalışma alanlarımızdan olacak. Teşvik sisteminde kapsamlı bir değişiklik hazırlığı içindeyiz ve burada da yine verimliliği artırıcı yaklaşımları esas alacağız. Beşeri sermaye sanayi politikalarımızın ana unsuru olmaya devam edecek ve önümüzdeki dönemde Milli Eğitim Bakanlığımız ve OSB'lerimiz, sanayicilerimiz arasındaki işbirliğini güçlendirici ve özel sektörün mesleki ve teknik eğitimde sorumluluğunu ve rolünü artırıcı adımları hayata geçireceğiz."

Yerli doğal gaz ve petrol üretiminde artış hedefi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar da yerli petrol ve doğal gaz üretiminde artış hedeflediklerini belirterek, "Bu yıl ve 2025'te hedefimiz ham petrol üretimimizi yüzde 50 artırarak günlük 200 bin varile, doğal gazdaki üretimimizi 2025'te yüzde 50 artırarak günlük 10 milyon metreküpe, 2026'da ise yüzde 200'lük artışla bugünkü üretime göre günlük 20 milyon metreküpe ulaştırmayı hedefliyoruz." dedi.

Arz güvenliği, dışa bağımlılığı düşürme ve iklim değişikliğiyle ilgili Türkiye'nin uzun vadeli hedefleri kapsamında şekillendirilen politikaların yeni OVP döneminde de kararlılıkla uygulama hedefi bulunduğunu vurgulayan Bayraktar, yeni dönemde yerli ve yenilenebilir kaynakların en azami şekilde ekonomiye kazandırılacağını söyledi.

Bayraktar, OVP'deki cari açık hedefine de dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Özellikle enerji ve maden ithalatı maalesef ciddi boyutta yer kaplıyor. Biz enerji arz güvenliğimizi sağlarken aynı zamanda dışa bağımlılığı düşürerek cari açıktaki negatif etkiyi azaltmaya gayret ediyoruz. Yerli ve yenilebilir kaynakların en azami şekilde ekonomiye kazandırıldığı, aynı zamanda madenlerimizin katma değerli şekilde elbette çevreyle uyumlu iş sağlığı ve güvenliğini önceliklendirerek ekonomimize kazandırılması öncelikli konularımız arasında. Özellikle sanayicilerimiz için yeşil dönüşüm kapsamında birlikte çözüm arayışımız, Avrupa'ya ihracat anlamındaki sınırda karbon düzenlemesi hazırlıklarımız bu anlamda enerji politikalarımızı şekillendiriyor."

Yenilenebilir enerji kapasite artışında 2,5 kat hedefi

Bayraktar, program döneminde, yenilenebilir enerjide geçmiş 15 yıldaki kapasite artışının yaklaşık 2,5 kat fazlasının gerçekleşeceğini belirterek, şöyle devam etti:

"İnşallah bu yılı da ilk kez 5 bin megavat üzerinde bitireceğiz. Dolayısıyla bu geçmiş 15 yıldaki performansımızı neredeyse 2-2,5 kat artırarak bundan sonraki süreçte özellikle rüzgar ve güneş kaynaklarımızı devreye almayı hedefliyoruz. OVP'de de zaten ortaya konulan önemli hedeflerden bir tanesi bu."

Enerji sektöründeki reform çalışmalarına da değinen Bayraktar, "Özellikle yenilenebilir enerji, yerli kaynakları ve madenlerimizin devreye alınmasıyla alakalı çok yakın bir zamanda Meclisimizin gündemine getirmeyi düşündüğümüz izin süreçlerini kısaltan konu var. İzin süreçlerini kısaltmak suretiyle yatırımcıların bu alandaki önünü de açmaya hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, doğal gaz ve elektrikte destekleri gelir grubuna göre daha etkin bir şekilde yeni dönemde planlamayı hedeflediklerini ve TPAO, BOTAŞ, Eti Maden ve EÜAŞ’ın da yeni dönemde farklı bir şekilde yapılandırılarak Türkiye'nin ekonomisine daha fazla katkı yapmasını hedeflediklerini sözlerine ekledi.

"Tarımsal üretimin artırılması konusundaki kararlılığı görmek mümkün"

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, sulama yatırımlarının tarımsal üretimi verimli şekilde yapmak için son derece önemli olduğunu aktardı

Aynı zamanda yapısal dönüşümlere de devam etmeleri gerektiğini vurgulayan Yumaklı, "Özellikle açıklamış olduğumuz planlı üretim, sözleşmeli üretim, işlenmeyen tarım arazilerinin tarımsal üretime kazandırılması, lojistik ve fire gibi bazı olumsuzlukların organize tarım bölgeleri yoluyla elimine edilerek buradaki hususların pozitif hale getirilmesi gibi konular, yine devam eden hususlar." dedi.

Yumaklı, şu anda kapalı devre sulama sistemlerinin oranının yüzde 35 olduğu bilgisini vererek, yaptıkları yeni sulama sistemlerinin tamamının kapalı devre sulama sistemleri olarak sürdüğünü bildirdi.

Buna bağlı olarak üreticilerin damla sulama sistemleri gibi yatırımlarının da yüzde 50'sini hibe programlarıyla kendilerinin karşıladığını belirten Yumaklı, şunları kaydetti:

"Burada komple bir sistemin dönüştürülmesi hususu var. Bizim halihazırda sulamaya açılmış olan alanımız 7,2 milyon hektar. 2028 yılının sonuna kadar yani 2024-2028 döneminde, sulamaya açacağımız alan 750 bin hektar, 2028'e kadar da halihazırda mevcutların da dönüştürülmesi yüzde 35'lerden yüzde 45'lere gelmiş olacak, böyle de bir hedefimiz var. 2025'te sulama bütçesine ayrılan rakamın artış oranı yüzde 83. Dolayısıyla OVP'de bahsedilen tarımsal üretimin artırılması konusundaki kararlılığı da buradan görmek mümkün."

"Yeni hedeflerle dış ticaret açığını azaltma gayreti içinde olacağız"

Ticaret Bakan Ömer Bolat ise ihracatta hedeflenen artışlara ulaşılabilmesi için atılacak adımlara ilişkin soruları yanıtladı.

2023 yılı gerçekleşmelerinin OVP hedeflerini büyük ölçüde tutturduğunu, 2024 yılı tahminlerinin de gerçekleştiğini vurgulayan Bolat, "Ekonomideki hedefler ve gerçekleşmeler, doğru ve olumlu yolda ilerlediğimizi gösteriyor." diye konuştu. Özellikle dış ticaret ve cari işlemler açığının kapanmasındaki olumlu gelişmelerle hem makroekonomik istikrara hem de net mal ve hizmet ihracatıyla ekonomik büyüme ve istihdam artışına katkı vermekten memnuniyet duyduklarını belirten Bolat, şunları bildirdi:

"Önümüzdeki süreçte mevcut çalışma programımıza devam edeceğiz. Aynı zamanda da yeni hedeflerle küresel büyümenin ve küresel ticaretin oldukça durgun olduğu bir ortamda dahi hem ihracatımızda artışa devam etmek hem de ithalatımızda kural dışı ve haksız rekabete yol açan uygulamalara karşı aldığımız, alacağımız tedbirlerle dış ticaret açığını azaltma gayreti içinde olacağız."

Bolat, Türkiye'nin hem mal hem de hizmet ihracatındaki artış trendinin devam ettiğini dile getirdi.

Son 15 ayda dış ticaret açığının 44 milyar dolar, cari işlemler açığının ise 41 milyar dolar azaldığını ifade eden Bolat, ağustos itibarıyla dış ticaret açığında yıllık 78 milyar dolarlık, cari işlemlerde de yıllık 16 milyar dolarlık gerileme olduğunu aktardı.

Bolat, hedeflerinin bu iyileşme sürecinin devam ettirilmesi olduğunu, katma değerli ihracatı ve e-ihracatı artırma yönündeki hedefler için de çalıştıklarını anlattı.

Bu alanlardaki destekleri artıracaklarını belirten Bolat, ticaret diplomasisiyle yeni pazarlar bulacaklarını, Türkiye'nin başta geleneksel pazarlar olmak üzere Avrupa Birliği'nden Körfez ülkelerine kadar birçok pazarda ihracat anlamında olumlu gelişmelere devam edeceklerine dile getirdi.

Bakan Bolat, hizmetler ihracatındaki artışı sürdürüp cari işlemler dengesinin iyileşmesine katkı vereceklerine de dikkati çekerek, "Önümüzdeki süreçte OVP hedeflerimizi son bir yılda olduğu gibi gerçekleştirme yolunda gayretlerimize devam edeceğiz." dedi.