“TATLI DİL YILANI DELİĞİNDEN ÇIKARIR”

            Reşat Soydemir isminde bir zat beni aradı. Aile sağlık Merkezinde kendisine yapılan çirkin muameleden söz etti.

            Bu konuya gelmeden önce COVİT-19 hastalığına nasıl yakalandığını kendi ağzından dinleyelim:

            “Kardeşim oğlunun Şanlıurfa’da düğünü vardı. Babası olmadığı ve ailenin büyüğü olduğum için gitmek zorundaydım; gittim. Halkımız gözüyle görmediği bir şeye inanmıyor. Düğünde sanki COVİT-19 salgını yokmuş gibi davranan yakınlarıma, maske takmalarını, mesafeli olunmamızı ne kadar söyledimse, tembihlerime cevap vermediler. Ben ve hanımım maske taktık, uzak durmaya çalıştık ise de COVİT-19’a yakalanmaktan kurtulamadık.

            Gaziantep’e döndüğümüzde bende ve eşimde bu salgının belirtileri başladı. Hanım evde hafif geçirdi benim yaşım 75 ve hastalığım şiddetli olduğu için hastaneye yattım.

            Bana 3 kere “PLAZMA” verdiler. Sonradan öğrendiğime göre, Plazma, COVİT-19 hastalığına yakalanmış ve sonradan iyileşmiş kimselerden alınan temiz kan imiş.”

            ***

            Reşat Soydemir devam ediyor:

            “Belki de bu iyileşmeyi halka duyurma, hastalığa yakalanıp iyileşen kimselerin, Kızılay Merkezine gidip kan vermelerini sağlamak amacıyla, 17 Ağustos 2020 günü Gaziantep Demokrasi Meydanı’nda Sayın Vali, Belediye Başkanı, Kızılay Başkanı ve diğer daire amirleriyle beraber halkında katıldığı bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda plazmanın önemi ortaya konarak, plazma ile hastalığı yenen biri sıfatıyla örnek olarak da beni gösterdiler.

            ***

            “Hastaneden çıkarken bana ilaçlarla birlikte iğne de verdiler. Aynı gün iğneyi vurdurmak için bağlı olduğum 23 numaralı Aile Sağlık Merkezine gittim. Durumu oradakilerle paylaşınca beni hemen kapı dışarı ettiler. Bana “Sen corona hastasısın; biz sana herhangi bir işlem yapamayız. Sen mikropsun, söylesin, böylesin diye bir sürü laf ettiler. Ben olayı anlatmama rağmen, İl Sağlık Müdürlüğüne telefon edip benim durumumu öğrenebileceklerine rağmen, maalesef bu şekilde kovuldum. Ben, sağlıkta şiddete karşıyım. Sağlıkçılara da daima saygı gördüm. Onlardan bizlere Şefkat duymalarını beklerken, bu şekilde davranmalarına, bir anlam veremedim.”

            ***

            Ben olaya vukuf olmadığım için, Reşat beyin söylediklerini duyurmak istedim.

            Hani “Tatlı dil, yılanı deliğinden çıkarır” derler ya! Reşat Beyin açıklamaları nazara alınsaydı olay bu şekle gelmez, güzellikle biterdi.

 

                                                                                       Orhan YALKIN