TARİH TEKERRÜRDEN İBARETTİR'

            Turgut Özakman Şu Çılgın Türkler kitabında der ki: “Osmanlılar, batı karşısında, yüz elli yıldan beri hep azarlanmaya, boynu bükük durmaya ve alttan almaya alışmışlardı.”

            Tıpkı bugün gibi.

            AKP Hükümetinin dış siyasetteki tavır ve davranışları, maalesef Osmanlının o günlerini hatırlatıyor.

            Bu dönem hariç, diğer bütün iktidarlar döneminde ulusumuzun onuru hep korunmuş, diğer ülkeler arasında da saygın bir devlet olarak görülmüştür.

            Askerlerimizin başına çuval AKP iktidarında geçirilmemiş midir?

            Uçağımızın, İsrail tarafından düşürülmesi AKP iktidarında olmamış mıdır?

            Gemiye baskın ve öldürülmeler, yine APP iktidarında olmamış mıdır?

            ABD tarafından sık sık kulağımız çekilerek Kuzey Irak için “Hııııııı….” denilmiştir.

            AB bir kedinin fare ile oynaması gibi, bizimle oynayarak papatya falı açarcasına “Alırım almam, alırım almam, alırım almam, almam almam” diyerek sakalımızın altından geçmeyi adet haline getirmiştir.

            Suriye konusunda bizi adeta maşa olarak kullanmış, öne itmiş sonrada geriye çekilen ABD ve AB değil mi?

            Bugün, Suriyelilerin, “İsrail’den mal alırız, Türkiye’den almayız” demelerinin sebebi bu oyunlar sonucu değil mi?

            Dış güçler bugünkü gibi hiçbir zaman bizleri birbirimize düşürememişlerdir. Kurumlarımız bir biri ile kavgalı duruma düşmüştür AKP iktidarında.

            Atatürk ilke ve inkılâpları üzerinde bugünkü kadar oyun oynanmamıştır. Bizleri Atatürkçü düşünce ve davranışlarımızdan koparmak için bugünkü kadar gayret gösterilmemiştir.

            Tıpkı 1800’lerdeki Osmanlıda olduğu gibi.

            xxx

            Yine aynı eserde Turgut Özakman der ki: “İstanbul’da, saray ile İngiliz ve Yunanlıların desteklediği, çoğu din postuna bürünmüş işbirlikçi dernek ve örgütler vardı.

            Bunların halkı isyana, askerleri kaçmaya teşvik etmekle görevli adamları, türlü yollardan Anadolu’ya sızıyor ve zehirlerini bırakıyorlardı.”

            ABD VE AB “Ilımlı İslam” diye bir deyimi ortaya attılar. Özakman’ın dediği gibi bir ortam yaratmaya çalışıyorlar.

            Bir dinde ılımlı, ılımsız kesim olabilir mi? Neden “Ilımlı Hiristiyan” demiyorlar. Eğer terörizmin orijinini İslam’da görüyorlarsa o zaman “Asala ne idi” diye sormak gerekmez mi?

            Dinde ılımlı ılımsız olmaz ama dindar, dinci olabilir. Tarihte başımıza ne geldi ise dincilerden gelmedi mi?

            xxx

            Artık, Osmanlıya oynanan oyunun yinelendiğinin farkında olmak zamanı gelmiştir; geçiyor bile.

            Bir küreselleşmeden bahsedip duruyoruz; doğrudur. Ama her ülkenin de kendi çıkarlarını düşünmesi gerektiğini de unutmamak gerek; diğer birçok ülkelerin yaptıkları gibi.

            Ülke çıkarlarında iktidar ile muhalefet el ele vermeli, “birlikten kuvvet doğar” deyimine inanmalı ve dışa karşı güç göstermelidirler.

            Bunun özlemi içerisinde yaşayıp gidiyoruz.