Osmanlı İmparatorluğu’nda 1800’lü yıllardan itibaren kapitalist üretim ilişkilerinin gelişmeye başlamasıyla birlikte eğitimin yaygınlaştırılması da gündeme gelmeye başladı. Eğitimin yaygınlaştırılmasından amaç emek gücünün yeniden üretimi ve devlet örgütüne pratik ve pozitif bilgilerle donanmış yönetici yetiştirmekti.
Eğitimin yaygınlaştırılması aynı zamanda sosyal ve ekonomik gelişme için de bir araç olarak görülüyordu. Çünkü Avrupa’da yaşanan yenileşme-modernleşme hareketleri ve eşitsiz gelişme teorisi gereği Osmanlı bu ülkelerden geri kalmaya başlamıştı.
Tanzimat’tan önce başlayan, eğitim sisteminin ve okulların devlet tarafından kurulup, geliştirilmesi ilkesi bu dönemde daha da ete kemiğe bürünmeye başladı. 1 Eylül 1869 tarihli Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ile tespit edilen maarif teşkilatı sonraki dönemlerde de benzer şekilde devam etmiştir.
Maarif-i Umumiye Nizamnamesi, bütün eğitim kurumlarını ilk, orta ve yüksek öğrenim kademeleri olmak üzere üç ana kademede topluyordu. Bu okullar ve okulların eğitim, öğretim ilkeleri kısaca şu şekildedir;
İlköğretim Kademesi
İlköğretim kademesi; Mekteb-i İptidai ve Mekteb-i Rüştiyeden oluşmaktaydı.
Mekteb-i İptidai, üç yıl süreli olup, ilköğretimin birinci kademesini oluşturuyordu. Bu okullar kız ve erkek öğrenciler için mecburiydi ve okuma-yazma, hesap, din bilgisi gibi temel bilgiler öğretiliyordu.
Mekteb-i Rüştüye; Mekteb-i İptidailerin üstüne üç yıl eğitim yapan bu okullarda Türkçe, Kuran okuma, Arapça, hesap, coğrafya, Türk ve İslam Tarihi, güzel yazı ve tarim gibi dersler okutulurdu.
Ortaöğretim Kademesi
Mekteb-i İdadi; Bu okulların öğrenim süresi beş yıldı. Müslüman ve Gayrımüslim öğrencileri bir arada eğitim yapar, din bilgisi, Türkçe, ArapçaFransızca, cebir, coğrafya, Farsça, hitabet, tarih, kimya, sağlık ve felsefe gibi dersler okutulurdu. Bu okullardan mezun olanlar, Mehteb-i iptidailerde öğretmenlik yapmak ve Mektab-i Sultanilere devam etme hakkına sahiplerdi.
Mekteb-i Sultani; Bu okullarda öğretim Türkçe ve Fransızca yapılıyor ve Türkçe, Fransızca, Fransız edebiyatı, Grekçe, ahlak, Latince, tarih, coğrafya, matematik, kozmoğrafya, mekanik, fizik, kimya, ekonomi, hukuk, edebiyat tarihi, güzel konuşma sanatı ve resim gibi dersler okutulmaktaydı.
Bu okullarda mezun olanlar, devletin yüksek görevlerine atanırlar, aynı zamanda Dar-ül Fununa devam etme hakkına sahipti.
Mesleki ve Teknik Öğretim
Devletin, mesleki ve teknik eğitime ilgisi 18.yüzyıl ortalarına kadar gider. O dönemde askeri alanda açılan mesleki ve teknik okullar Tanzimat dönemiyle birlikte sivil alana da kaydırıldı. Açılan başlıca okullar şunlardır;
-Erkek Teknik Öğretim Okulları.
-Kız teknik Öğretim Okulları.
-Ticaret Okulları.
-Memur Okulları.
-Ziraat ve Orman Okulları.
Öğretmen Yetiştirme
Dar-ül Muallimat; kız mekteplerine öğretmen yetiştirmek, Dar-ül Muallimin, Rüştiyelere öğretmen yetiştirmek, Menşe-i Muallimin ise askeri okullara öğretmen yetiştirmek için açılan okullardı.
Yükseköğretim Kademesi
Dar-ül Fünun; bugünkü üniversitenin karşılığıdır. İlk olarak 1846’da açılan bu üniversite çeşitli kereler kapandı ve yeniden açılarak, 1933’e kadar çalışmalarına devam etti.
Her ne kadar bütün kademelerde okullaşma çalışmaları sürdürülse de, Dar-ül Fünun sadece İstanbul’da, İdadi ve Sultaniler de şehir merkezlerinde yaygınlaştırılmaya çalışılmıştır. Bazı ilçe merkezlerinde de Sultani ve İdadi açılmaya çalışılmış fakat ekonomik ve sosyal koşullar nedeniyle sürdürülememiştir.
Fakat şunu da ifade etmek gerekir ki ekonomik, sosyal ve siyasal sorunlarla uğraşan, kapitalist gelişimin neden olduğu uluslaşma çabaları sonucu sınırları içindeki ayaklanmalarla baş etmeye çalışan, imparatorluk düzeyinde kapitalistleşme sürecini aksatmamakla meşgul olan bir devlet yönetiminin eğitim alanında yapabileceği çalışmalar sınırlı kalacaktır. Yine de yenileşme, modernleşme, kapitalistleşme süreci gereği atılması gereke adımların atıldığı söylenebilir.
Kaynaklar
Ali Güler. (2004) Türk Eğitim politikalarının Tarihsel Süreci. Yeryüzü Yayınevi.
Selçuk Akşin Somel (2019). Osmanlı’da Eğitimin Modernleşmesi.