ABD, Suriye’den çekiliyor. Bunun altında pis pis kokan bir şeyler yatıyor. ABD’nin niyeti, Müslümanı Müslümana kırdırmak; sonra da gelip burada bir Kürt devleti kurmak, olsa gerek.
***
Türk siyaseti, baştan Suriye yöneticileri ile anlaşacağı yerde, Alevi yönetimcilere karşı yanlış bir politika izlemiştir.
Aslında bu davranış, bir ülkenin iç işlerine karışmak gibi bir şey. Suriye’de demokrasiyi biz mi getireceği?
Suriyeliler, seçimde önce Hafız Esad’ı, ölünce de oğlu Beşar Esad’ı seçmişler. Bu seçim Suriyelilerin bir tasarrufudur.
Gerçi babası Hafız Esat, bir darbe sonucu iktidarı ele almıştır. Suriye’nin 20. Yüzyıl tarihine bakacak olursanız, yönetim hep darbelerle değişmiştir.
Örneğin, seçimle gelen Şükrü Kuvvetli’yi Hüsnü Hannevi; Hüsnü Hannevi’i Türkiye’de eğitim görmüş Zaim Hannevi devirmiştir. Sonra da Hafız Esat bir darbe sonucu iktidarı ele geçirmiştir.
Aslında bütün bunlar bir ülkenin iç meselesidir.
Tarihte Araplar, Türkleri hep arkadan vurmuşlardır. Bunlarla ilgili problemler bizi ilgilendirmemeli gibi gözüküyor.
***
Yönetimimiz, Suriye halkının hür yaşaması gerektiğini, bunun yönden diktatör Beşar Esat’ın çekilmesi için çaba gösterirken, ülkemizin Güneyi teröristlerin cirit attığı bir yer haline gelmiştir.
Diğer yandan, İran’dan da demokrasiden bahsedebilmemiz biraz çelişkili olur.
ABD çekilince, PYD, PKK, Beşar Esat yönetimi ile anlaşmaya girişmiş, bunu da başarmış gözüküyor.
Bu duruma göre, Suriye merkezi hükümeti ve askeri gücü, PYD-PKK’yı kollayacak gibi.
Suriye hükümetinin böyle bir yola başvurması yanlıştır. Yiyeceği şamarı düşünmelidir.
***
Başlangıçta Suriye yönetimi ile el ele verilseydi Güneyimizde terörist güçler barınamazdı.
Şimdi yöneticilerimiz, Suriye’nin de bulunacağı bir masa etrafında Rusya ve İran ile birlikte uygulayacakları bir senaryo ile buradaki bütün terörist güçler temizlenenebilir; PKK da tarihten silinip gider.
***
Ben siyasetçi değilim ama, Güneyimizin, çok kan dökülmeden teröristlerde temizlenmesinin en kolay yolu bu olsa gerek.
Orhan YALKIN