SUÇLU OLSALAR BİLE

                                                                     

Yıllarını bu ülkenin savunmasında geçiren askerlerin, gerek emekli,gerekse silah atında olsun. Bu kadar acımasız bir duruma düşürmemek gerek. Çünkü ülkemizin dört bir etrafı ağzını açmış aç kurtlar gibi bekleyen, düşman ve ihanetçilerle dolu. Amaçları Türkiye Cumhuriyetini yıkmak  ve ülkeyi parçalamak için her türlü planların yapıldığı, haritasının dahi yayınlandığı bölünme ve paylaşımın arkasında, AB’den ABD’ye, Katar’dan Rusya’ya kadar bütün ülkelerin göz koyduğu bu ülkeye, sahiplik etmek savunmak suç ise  gencecik fidan gibi çocuklarımızın, askerde ne işi var?

Bu güne kadar ülke için verilen şehitler neden verildi? Bu ülkenin var olmasında, atalarımızın, şehitler mertebesinde kefensiz yatanların( İlimizdeki Şehitlik anıtındaki, sayıları tarihe mal olmuş) şehit gazilerin tek amacı ülkesi, halkı ile gelecek nesillerini düşünerek can vermediler mi? Ve şu an ülkenin nimetlerinden faydalananlar ile bu toplum için şehit olmadılar mı?

Şu an karda kışta bile doğuda ülke halk için kar tipi demeden, emirleri yerine getiren askerinden subayına, paşasından generaline kadar, neden aç, susuz, uykusuz mücadele veriyorlar? Şu an onlara emirleri verenler geçmişte de aynı keza aldıkları emirleri yerine getirenlerin suçlu sayılması ve adliye salonlarında yerlerde sürünmeleri, bu ülkeye yakışmıyor?

 Evet, suçlu iseler yargılanır suçları sabit ise gereken ceza verilir. Ama her şeyin bir kanuni nizamı olmalı. Bu gün iç ve dış kaynaklı haber kanallarından takip ettiğimiz kadarıyla ülkeye halka karşı suç işleyenlerin, özel muamele gördüğü ve her istediklerin elde ettiklerini  görüyoruz .  Ancak askere karşı katı bir tutum ile diğer ceza evlerinde yatan, adi suçluların dahi, bir kat yerin altındaki koğuşlarda yatmaları (örneğin) Gaziantep H  TİPİ ceza evinde, çok koğuşun yerin altında olduğunu yetkililerde  biliyor.  İyileştirme deyince ülkeyi parçalamak isteyen teröristler için, ayrımcılık iyileştirme yapılıyor. Tıpkı adi suçlardan yatan mahkumlara uygulanan uygulama gibi şu anda ülke için ömürlerini veren askerlere uygulanması, bana Merhum Bülent Ecevit’in Arayış adlı kitabındaki, Özgürlüğün bedeli adlı kaleme aldığı bazı açıklamaları ile Ulucanlar ceza evinde nasıl yattığını ve uğradığı hakaretler ve  ceza evinde yattığı, günleri hatırlatıyor.

Halbuki sonradan başbakanlığı sırasında hiç bir kimse hakkında soruşturma ve yasal işleme girişmediği gibi, son olarakta kendisinin seçtirdiği, Cumhurbaşkanı ile arasında geçen olay, şimdi vuku bulsa  adamı ipe çekmek için bir gecede yasa yaparlar. İşte liderliğin en  taktir edilecek yanı da buydu. Merhum liderim Ecevit’te bağışlayıcı hoş görülü tavrı ile son başbakanlığı sırasında hakkında yazılanlara bizler  kızarken, kendisi eleştirilere bir liderin hoşgörülü olması gerektiğini savunurdu. Kendisi için yapılan karikatürlere gülerdi. Kimseye suçlu gözüyle bakmaz.  Aslında suçlu aramak için, yasaları yapanlar ile onaylayanlarında suç işlediği açıkça ortada değil mi derdi.

 Tıpkı daha dün, kapalı alanlarda tütün ürünleri yani sigara içilmeyecek yasasını çıkaranlar, kendileri  ihlal ederken, vatandaşa karşı sert tavır alınması, buna benzer yazmakla bitmeyen neler, neler. Ama  asıl neden AB Konsey  raporunda verilen talimat, Ne Mutlu Türküm dedirmeyeceksin. Talimatına uyup, bunu savunanların, Silivri’ye tıkılması, bunlar asker, sivil, siyasetçi, doktor, gazeteci fark etmez. Bu gün ülkede yaşananlar aslında verilen talimatların yerine getirilmesinden başka bir şey değil ortada suç muç yoktur. AB ile ABD’nin talimatları yerine getiriliyor.  Tıpkı ABD’nin DSP’yi örgütleriyle beraber bitirmediğiniz müddetçe, ABD’ye rahat nefes aldırmazlar  diyerek DSP’yi bitirme planlarını ortaya koydukları gibi. Şimdi de ABD ve ABD’de yaşayanın verdiği talimat, Türk Orduları ve Komutanları susturulacak, yoksa iktidarda kalamazsınız. Bush ve sonrası Obama dayının emri.